“Karşımızdaki yapı ne yazık ki sinsi bir biçimde ve sureti haktan görünerek, sürekli olarak en kutsal değerlerimizi, hizmet gibi bir kavaramı, himmet gibi kavramlarımızı en kötü biçimde kullanarak, suiistimal ederek, insanların bu konulara verdiği değerlere, bu konulardaki duyarlılıklarını istismar ederek sinsice ilerlemiş” diyen Aktay, 2010 yılındaki KPSS sınavındaki usulsüzlükleri ilk duyulduğunda böyle bir hadisenin o gün ki şartlarda, paralel yapıya istinat edilmiş olmasına karşı korkunç bir ürküntü duyduğunu hatırlattı.
Paralel yapının büyük bir zulmü, haksızlığı ve hırsızlığı yapacağını o zamanlar inanamadıklarını belirten Aktay, paralel yapının neler yapabileceğini, dünyaya ve başka insanlara nasıl yaklaştığını geçmişte bir takım eleştirileri olduğunu ama kendilerinin de bu kadarını tahmin etmediklerini bugün ortaya çıkan belgeler gerçekleri ortaya koyduğunu ifade etti.
Aktay, insanların haklarını ellerinden almak acı verici bir durum, olduğuna vurgu yaparak, “KPSS sınavları gibi insanların umutlarının yoğunlaştığı bir alan, insanlar eğitim yoluyla istikballerini kazanma konusunda önlerindeki en önemli imkanlardan bir tanesi, eşit bir şekilde yarıştıkları ve eşit imkanlarda bir mücadeleye girdikleri bir alandır KPSS sınavları. Hak ve hukukun en fazla geçerli olması gerekeni adaletin en fazla yeterli olması gereken bir alandır” diye konuştu.
-“Türkiye büyük bir felaketten kurtulmuş”
Paralel yapının hiçbir şey olmadığı halde 17 Aralıkta “Türkiye’de yolsuzluk var” bahanesine sığınarak her türlü hukuksuzluk ve hırsızlığı yaptığını anlatan Aktay, şunları kaydetti:
“Allah bizi kurtarmış diyebilirim, verilmiş büyük sadakamız varmış. Şuanda Türkiye’nin dünyadaki mazlumlara yapmakta olduğu insani yardımlar bizim sadakamızdır. Bu sadakanın sayesinde Türkiye büyük bir felaketten kurtulmuş oluyor. Bu yapının siyasete ne kadar müdahil olduğunu görüyoruz. Bu yapıya karşı tepki göstermesi gerekenler, daha önce tepki gösteren siyasi partilerin bu gün adeta ittifak kurma yarışlarına girme adeta manidar bir durumdur. Ya gönüllü olarak günün birinde benzer bir şekilde kazıklanmayı yada onlar tarafından ihanete maruz kalmayı göze alıyorlar.”
-“Sızmalara karşı her türlü tedbirlerin alınması gerekiyor”
Siirt İl Jandarma Komutanlığında görevli İstihbarattan sorumlu Binbaşı Erdal Minüroğlu, hakkında seçilmiş Türk hükümete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve aile fertlerine hakaret, “Fetullahçı Terör Örgütü,/Paralel Devlet Yapılanması” FETÖ/PDY Terör Örgütünü övmek suçundan Jandarma Genel Komutanlığı tarafından görevlendirilen müfettişlerin başlattığı soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılmasına da değinen Aktay, kırsaldaki sandık ve seçim güvenliğinden sorumlu olan jandarma komutanının böyle bir beyan, konumda ve tavır içinde olması geçmişe dönük seçimlerin sağlığı açısından ciddi soru işaretleri ortaya koyduğunu söyledi.
“Bu tutumlar bir yapının tehlikesini bir kez daha işaret etmiş oluyor” diyen Aktay, şunları ifade etti:
“Siz bir hiyerarşik olarak tabi olduğunu ve maaşını aldığınız devlette değil, maaşını almadığınız başka bir yapıya sorumlu olmadığını başka bir yapıya sadakatini belirtiyorsunuz. İnsanın başka bir yapıya sadakati olabilir ama başka bir yapıya sadakati varsa aldığı maaşın hakkını vermediğini düşünerek istifa etmelidir.”
Devlette hizmet veren insanlar o yapının misyonuna tanımına uygun bir şekilde davranmak zorunda olduğunu belirten Aktan, şöyle devam etti:
“Davranamıyorsa, adeta başka bir ülkeye tabi olan başka bir ülkeye hizmet veren, başka bir ülke adına adeta savaşan bir nefer gibi davranmış oluyor ki böyle unsurların Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bu şekilde bulunmalarına karşı Türk Silahlı Kuvvetleri her zaman belirli bir duyarlılık göstermiştir. Açığa alınması tabi ki hayırlıdır ve soruşturmanın devam edilmesi gerekiyor. Bu tür sızmalara karşı her türlü tedbirlerin alınması gerekiyor.”
