Bağların alan olarak azalmasının yanı sıra korunmaları da önemli bir sorun oluşturuyor. Artık yalnız üzüm değil, büyük ölçüde fıstıklıklara dönüşen bu bağlarda elde edilen ürünlerin çalınması her yıl sahiplerinin en büyük korkulu rüyasıdır. Bu korku yüzünden daha ürün tam olgunlaşmadan hasadına başlanıyor.
Bir örnek vermek gerekirse 40-50 yıl önce fıstığın toplanması için ilk yağmurun yağması bekleniyordu. Çünkü yağan yağmur ile birlikte hava biraz serinleyecek ardından tekrar yükselişe geçmesi sonucu oluşan sıcaklık farkı fıstığın sert kabuğunun daha rahatlıkla çatlamasına neden olurdu. Yine o dönemlerde gündüz ile gece arasındaki sıcaklık farkı da oldukça artmış oluyordu. Bu da çatlamanın hızlanmasına neden oluyordu. Bilindiği üzere ilimizde ilk yağmur genelde eylül ayının ikinci haftasında yağmaya başlıyor. O döneme kadar ağaçta kalan fıstıkta tam olgunlaşıyordu. Sert kabuğunun çatlamasının yanı sıra bu olgunlaşma kalite ve kilo olarak üreticiye olumlu olarak yansıyordu.
Günümüze gelince fıstıklar çalınma korkusundan dolayı daha tam olgunlaşmadan toplanmaya başlıyor. Bu il merkezi için neredeyse ağustos ayının ikinci yarısının başlarına denk geliyor. Bu dönemlerde toplanan fıstıkların olgunlaşmadığını ve fıstığın daha fazla bir değerle satılmasına neden olan çıtlama oranının da daha az olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama üretici fıstığın tümünü kaybetmektense, daha az kaliteli ve daha az kilodaki ürüne razı oluyor. Dolayısıyla ürününden yeteri kadar gelir elde edemiyor.
Üretimi çok olan bazı çiftçiler özel bekçi tutma yoluna ve ürününün tam olgunlaşmasını bekleme yolunu tercih ediyor. Ancak bunu herkes yapamıyor. Zaten bir çok bağ mıntıkasında bağların korunması işlemi Çiftçi Mallarını Koruma Birliği Başkanlığı tarafından tutulan bekçiler aracılığıyla sağlanmaktadır. Fakat burada da önemli bir sorun ortaya çıkıyor. Bu birlikler destek olmadan tek başlarına varlıklarını idame ettirebilecek ne maddi güce ve nede kurumsal bir yapıya sahip değiller. Bu nedenle üreticimizin ürününden tam anlamıyla yararlanmasını emeğinin alın terinin karşılığını almasını istiyorsak, bu birlikleri desteklememiz gerekiyor.
Bizler birer bağ sahibi olarak aidatlarımızı zamanında ödeyerek, birliğe destek olalım. Kamu kurumları da maddi ve bürokratik işlemlerde gereken desteği vermelidirler.
BEN AZERBAYCAN’DAN YAZIRAM.
EGER SENİN ÜSTÜNDE GAZATACİ VARSA BEN BİŞİ BİLMİREM.
HALAL A. SAĞOLSUN