Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne çağırılan Bilim, yapılan şikayet üzerine sosyal paylaşım hesabından yayınlanan mesajları hakkında ifadesine başvuruldu.
İfadesi ardından açıklamalarda bulunan Bilim, 17-25 Aralık öncesi de Paralel Devlet Yapılanması olarak litarütüre giren daha sonrada mahkemece kabul edilen iddianamede yapılanmanın Fetullahçı Terör Örgütü olarak sabit görülen yapılanmanın üyelerinin Siirt’te gerçekleştirdikleri haksızlıkları gazetesinde ve internet sitesinde yer verdiklerini belirtti.
Siirt merkezli 6 ilde gerçekleştirilen Paralel Yapı operasyonu sonrasında gözaltına alınan ve denetimli serbestlik kurallarına göre serbest bırakılan bir polis memuru kendisiyle alakalı olmadığı halde attığı bir twit yüzünden hakkımda suç duyurusunda bulunulduğunu belirten Bilim şunları ifade etti:
“Hakkımda şantaj, tehdit, iftira, gizlilik kararı olan davayı ifşa etme ve devlet sırrını ifşa etme suçlamalarıyla 10 yıl hapis istemiyle suç duyurusunda bulunmuş. Yazdığım haberler ve sosyal medyada attığım twitler kendilerini ABD, İsrail ve İngiltere’ye peşkeş çeken bir örgütün üyelerini baz almaktadır. Hakkında yasadışı dinleme suçlaması olan bu polis memuru hakkımda dava açmış olması kendisinin de bu örgütte üye olduğunun göstergesidir. Ben Siirt’te doğru bildiklerini yazan bir gazeteci olarak bilinirim ve bu nedenle yaptığım haberler yüzünden ulusal gazeteler tarafından da takip edilirim. Benim yaptığım haberler ve sosyal medyada attığım mesajlar doğru ve kaynağı olanlardı. Bu yüzden ülkenin birlik ve beraberliğine kast etmiş bu Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının yaptıklarını özelde Siirt’te genelde de Türkiye de yazmaya devam edeceğim değil 10 yıl 100 dahi hapis cezası ile yargılanmam gerekse de ülkemin gizli sırlarını İngiltere’ye, ABD’ye, İsrail’e satanları masum vatandaşlardan topladıkları yardım adı altında himmet paralarını ABD seçimlerinde senatörlerin kampanyalarına bağış yapanlar hakkındaki mücadelem devam edecektir.”
Hakkında açılan davanın amacı, yazdıklarından caydırmak olduğunu düşündüğü belirten Bilim, hiç kimsenin kişisel haklarına hakaret etmeden, özel hayatını ilgilendiren konulara girmeden gerçekleri olduğu gibi yazmaya devam edeceklerini kaydetti.