GERÇEKLERİN UYDUSU YÜREKLER AĞZA GELDİ « Siirt'te Net

SON DAKİKA

escort bayan

GERÇEKLERİN UYDUSU YÜREKLER AĞZA GELDİ

Bu biyografi 26 Ocak 2020 - 10:28 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Dışarıya kaçıştıktan çok kısa zaman sonra Siirt’in şiddetli şekilde sallanması nedeninin Elazığ ilçemizde Sivrice ilçesi merkezli meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem olduğu öğrenilince, durumla ilgili orada ikamet eden akraba ve dostlarından telefonla bilgi almaya çalışanlar; “Elazığ ilimizde meydana gelen deprem ilimizi çok etkileyerek korku uyandırdığına göre oralarda ikamet eden vatandaşlarımız nasıl bir haleti ruhiye içindeler, ölü ve yaralı var mı, gerekli yardımlar ulaştırılmaya başlandı mı diye düşünmemek mümkün olabilir mi?..” diye de kaygılarını dile getiriyorlardı aynı zamanda.. Ne olup bittiğini bilmeyen küçük çocukların, toplanan kalabalığı süzerlerken dikkatimden kaçmayan endişeli bakışları, eksi 13-14 derece soğuğun yaşandığı belirtilen Elazığ ilimizde dışarıya çıkarılan çocukları düşünmeme neden oldu ve derin üzüntüm kat kat büyüdü daha da…

Gazeteniz Siirt’in bugünkü sayısı dün baskıya verilmişti, Elazığ’daki deprem öncesinden ve; “Ne Zaman Önemsenecek?” idi köşe yazımın başlığı… Yazımın son paragrafında; “…Yurdun bazı yörelerinde yaşanan depremlerle ilgili haberleri izlerken, sayıları milyonlarla ifade edilen depreme dayanıklı olmayan binaları bir an önce dayanıklı konuma getirmenin en öncelikli hizmet olarak telakki edilmemesini, çok önemli bir talihsizlik olarak görüyorum sağ duyu sahibi her yurttaşımız gibi…” demiştim ve yazımın mürekkebi henüz kurumadan Elazığ’daki depremi Siirt’te de endişelendirecek şekilde hissederken, önemli konudaki beklentinin gerçekleşmesi için azami gayretin seferber edilmesi gerektiği görüşüm, ağırlık kazandı daha da…

Ülkemizin her noktasında deprem riski altında olduğu gerçeği yıllar önce gün ışığına kavuşmuş ve akan yıllar içinde yurdumuzun değişik yörelerinde meydana gelen deprem afetlerinde bir çok yurttaşımız yaşamını yitirirken, ekonomimiz de zarar görmüş ama buna rağmen meydana gelen depremlerde daha çok can kaybı yaşanmasına sebebiyet veren “Binaların depreme dayanıklı olmaması” olumsuzluğunu gidermede yetersiz kalınmaktadır maalesef… Yurt genelinde depreme dayanıklı olmayan bina sayısının 7-8 milyon olduğu yetkili ağızlarca dile getirilirken, bu olumsuzluğun 15-20 yıl zarfında periyodik aralıklarla giderileceği ifadeleri üzücüdür elbet… Çünkü, insan yaşamı her hizmetten daha önemlidir ve bu görüşün aksi söylenemez kanımca…

Bu düşünceler içinde; Elazığ’daki depremde yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar, yaralananlara acil şifalar dileyerek acılarını paylaştığımızı vurgularken, depreme dayanıklı olmayan binaların bir an önce depreme dayanıklı konuma getirilmelerinin kaçınılmazlık arz ettiğinin altını çiziyorum tekrardan…

Metin ARITÜRK

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

ZENGİNLERİMİZ NEREDE? SİİRTLİ YALNIZCA KUZU VE UYSAL MI?

ZENGİNLERİMİZ NEREDE? SİİRTLİ YALNIZCA KUZU VE UYSAL MI? Türkçede güzel bir deyim  var;”Boş lafla peynir gemisi yürümez” diye. Ben bunu Siirtliliğe uyarlamak istiyorum. “Boş lafla, Siirtli olunmaz “ Hele hele işine geldiği zaman Siirtililiğini kullanarak maddi veya başka bir şekilde menfaat temin ederek Siirtli hiç olunmaz. Siirtli olmanın bir anlamı ve bir bedeli vardır. Herkesin bu bedeli ödemesi gerekiyor. Kimi parasıyla, kimi bedeni ile bu bedeli ödemelidir. Bu ikisini de yapamayanlar bu konularda çaba harcayanlara dua etmelidirler. Ama gelin görün ki, durum hiçte böyle değil. Siirtliliğini kullanarak en fazla menfaat temin edenler, Siirt ve Siirtlilerle ilgili bir konu olduğunda ortadan kayboluyor ve Siirtliliklerini unutarak, üç maymunu oynamaya başl…

İŞTE SİİRT İTFAİYESİ İŞTE SİİRT İNSANI

İŞTE SİİRT İTFAİYESİ İŞTE SİİRT İNSANI Antalya Manavgat ve Muğla Marmaris başta olmak üzere yurdun değişik illerinde çıkan orman yangınlarının yankıları devam ediyor. Bir yandan yangının yol açtığı zararlar  belirlenmeye ve mağdur olan vatandaşların yaraları sarılmaya çalışılırken, öbür yandan bu yangınların söndürülmesinde görev alan orman ve itfaiye teşkilatlarının öz verili ve fedakar çalışmaları konuşuluyor. Orman yangınlarının söndürülmesinde görev alan personelin kahramanlıkları ve canlarını tehlikeye atarak çalışma yürütmelerine ilişkin anekdotlar ulusal ve yerel basın organlarında yer almaya ve dost sohbetlerinde baş konu olmaya devam ediyor. Bu konuda Siirt haklı bir gururu taşıyor.Siirt Belediyesi İtfaiye Müdürü…

ÇALIŞMAMAYA ŞAHANE BİR BAHANE PANDEMİ

Son bir yılı aşkın bir zamandan beri ellerine geçen ve tepe tepe kullandıkları şahane bahane de pandemi. Pandemiyi bahane eden yönetici çalışmaz, halkın arasına karışmaz, Bunu gören personeli de yine pandemiyi öne sürerek; hiç çalışmaz, işini savsaklar, yeri gelir halkı tersler… Zatı muhterem kurum yöneticisi sırça köşkü olarak gördüğü makam odasına coronayı bahane ederek vatandaşı almaz. Şikayetleri duymaz. Olan; işi aksayan veya beklediği hizmeti alamayan ve üstelikte derdini üst makamlara iletemeyen vatandaşa olur. Bu böyle gitmez. En küçük kamu görevlisinden kurum en tepe yöneticilerine kadar herkesin tutum ve davranışını gözden geçirmesi gerekiyor. Bu ilin valisi Sayın Osman Hacıbektaşoğlu coronaya rağmen çok sık bir şekilde halk…

DİKADA YENİ DÖNEM VE SAYIN ALANLI

Ülkemizde faaliyet gösteren 26 kalkınma ajansından biri olan Dicle Kalkınma Ajansında yeni bir dönem başladı. Yılmaz Altındağdan boşalan genel sekreterlik görevine atanan Sayın Ahmet Alanlı yaklaşık 1.5 aydır bu göreve başladı. Alanlı Siirte de gelerek ilimizde görev yapan  basın mensupları ile tanıştı. 2009 kurulan bu kalkınma ajansını oğlumun da ilk görev yeri olması nedeniyle daima yakından takip ettim. Hatta daha kurulmadan önce bu ajansın kurulacağına dair  bir çok haber yaptım. O dönemde, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan vekili kardeşim rahmetli Nedim Kuzu sayısız defalar açıklama yapmış ve bu ajansın kurulacağını duyurarak o dönemdeki siyasetçi ve bürokratları uyararak bu ajansın merkezinin Siirt olmasını istemişti. Bende bu açıklamaları …

KONUŞURKEN HEPİMİZ BİRER ÖMER GİBİYİZ!

Öyle bir zamanda diliminde yaşamaktayız ki.. Ne Ömer'in adaleti , Ne Yakub'un Sabrı , ne de Yusuf'un güzelliğinin izleri var hayatımızda.. İçimiz kararmış, kalbimiz kurumuş, gecelerimizden yıldızlar alınmış, gözlerimizdeki yaşlarımız bitmiş, derin ve hüzünlü bir hayatın içerisinde ömür tüketir olmuşuz. Bizi böylesine değiştiren zaman mı? yoksa bizler mi? kalplerimize kilit vurduk kestiremiyorum açıkçası.. Ama bütün bu hengamenin içinde hiç birimizin düşünemeyeceği bir gerçek var ki! İçimizde büyük bir vicdansızlığın, bencilliğin en uç noktasına gelmiş, merhamet duygumuzu, iyilik yapmayı, adaletli davranmayı, hak hukuk bilmeyi unutup hepsini dünya malına kurban etmişiz. Lakin konuşurken hepimiz birer Ömer gibiyiz , günahsız ve ada…

KEPENK İNDİREN İŞ YERLERİ VE ESNAFIN DURUMU!

Koronavirüs pandemisi yüzünden kapatılan, kapanan ve iflas eden iş yerlerinin haddi hesabı yok! Zaten ekonomik kriz vardı, koronavirüs pandemisi tuz-biber ekti. Her ne kadar ekonomik kriz yok denilse bile piyasada yaşanan durum ortadadır. İflas edenler, işçi çıkaranlar, işleri dönmediği için kepenk indirenler ve işleri bozulduğu için ödeme güçlerini kaybeden şirketlere her gün yenileri eklenmekte. Esnaflar açısından yaşanan durumun vahameti karşısında TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu) Genel Başkanı Sayın Bendevi Palandöken, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek esnafların sıkıntısını dile getirerek taleplerde bulundu. “Esnaf darda, ayakta zor duruyor. Borç ertelemesi ve nakit desteği şart” diyen Palandöken…

GÜNLÜK HABER AKIŞI

SON DAKİKA HABERLERİ