Siirt Devlet Hastanesi bahçesinde İl Sağlık Müdürü Dr. Serkan Aslan tarafından okunan basın açıklamasında, “Değerli Basın Mensupları ve Çalışma Arkadaşlarımız , Bugün burada Siirt İl Sağlık Müdürlüğü,Halk Sağlığı Müdürlüğü, Kamu Hastaneler Birliği Siirt Genel Sekreterliği, Siirt Tabip Odası,Sağlık- SEN. SES, Demokratik-SEN olarak Sağlıkçıya Şiddete Karşı hep beraber ve birlikteyiz.Katılan herkese ve bu konuda duyarlılık gösteren değerli basın mensuplarımıza şahsım ve kurumlarımız adına teşekkür ederim.
Sağlık hizmeti yerine ve durumuna göre 7/24 verilen bir hizmet olarak gerek Sağlık hizmetini veren ve üretenler olarak gerekse sağlık hizmetini alanlar açısından ; risk, umut, beklenti, endişe, tereddüt, komplikasyon, şifa ,ölüm , uzuv kaybı, stres, adli-idari süreçler, memnuniyet v.b gibi birçok parametreyi içinde barındıran ilişkiler bütünüdür. Sağlık hizmetleri sunulurken karşılıklı olarak “ Önce İnsan “ prensibiyle hareket edilmeli, empati, hoşgörü ve iyi niyet ile yaklaşılmalı, nitelikli iletişim-diyalog kanalları açık tutulmalıdır. Bilinmelidir ki; Sağlık çalışanının ilk hedefi kendisine başvuranın veya hizmet sürecine dahil olanın talep ve ihtiyacını tıbbi-mesleki endikasyon (gereklilik) ile yasal ve vicdani sorumluluk içerisinde değerlendirmek ve ilgili hizmeti üretmektir.
Sağlık hizmeti alanlar kendi yasal haklarının yanında vatandaşlık ödev ve sorumluluğuyla hareket etmelidirler. İnanç ve kültürümüzden gelen evrensel değerleri her türlü hizmeti alırken ve verirken, tüm beşeri münasebetlerimizde kullanmalı, bir davranış tarzı olarak benimsemeli ve içselleştirmeliyiz. Sebebi ne olursa olsun şiddet ; meşru değildir, makul değildir, masum değildir ve makbul değildir. Aidiyetleri ne olursa olsun şiddete uğrayanın yanında ve şiddet uygulayanın karşısında olmak bir insanlık görevidir.
Şiddeti mazur göstermek, şiddete maruz kalana yapılmış en büyük hakarettir. Günümüzün çalışma koşulları içinde, vatandaşlarımızın artan hizmet talebiyle beraber Sağlık çalışanlarımızın iş yükü artmıştır.Bu hizmetlerin ifası sırasında iletişim kazalarının ve telafi edilebilecek hizmet kusurlarının olması mümkün ve muhtemeldir.
Sağlık Kurumlarımızın değerli yöneticilerine ve çalışanlarına düşen; uygun mekanizma,işleyiş ve tedbirlerle bu tür durumların önüne geçmek, minimalize etmek mümkünse ideal bir hedef olarak sıfırlamak olmalıdır. Vatandaşlarımıza düşen de emek-yoğun bir işte çalışan Sağlık Çalışanlarına karşı zaten gösterilen saygı, empati ve hoşgörünün arttırılması ve bu iklimin yaşatılmasına katkı sunmak olmalıdır.
Son olarak tekraren; şiddete uğrayarak vefat eden tüm sağlık çalışanlarımıza Allah’tan rahmet diler, şiddet mağduru çalışanlarımıza geçmiş olsun der, minnet ve saygılarımı sunarım”.