Şer’iyye Sicillerinden Siirt’e Bakış « Siirt'te Net

SON DAKİKA

escort bayan

Şer’iyye Sicillerinden Siirt’e Bakış

Bu haber 28 Şubat 2015 - 10:28 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Siirt Üniversitesi ve Bilimsel Araştırma Projeleri (SİÜ BAP) desteğiyle Osmanlı Devleti döneminde birçok farklı etnik, din, ırk ve mezhebin yaşadığı Siirt’te Şer’iyye Siciller üzerinde yapılan araştırmalar kitaplaştırıldı.

Siirt Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Dalı Başkanı ve Osmanlı Tarihi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Abdulnasır Yiner, başkanlığında başlatılan Şer’iyye Sicilleri araştırması Siirt Üniversitesi tarafından kitaplaştırıldı.

“Şer’iyye Sicillerinden SİİRT’E BAKIŞ” ismi ile yayınlanan kitapla ilgili değerlendirmede bulunan Yrd. Doç. Dr. Yiner, araştırma sürecinde Siirt’te yaşayan asli unsurları olan Müslümanların yanında Ermeni, Süryani, Keldani, Protestan ve Yezidi vatandaşlar arasında örnek teşkil edecek bir hayatın yaşandığını görmek mümkün olduğunu söyledi.

Anadolu’nın yerleşim yerlerinden biri olan Siirt’in çok eski zamanlardan beri önemli yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirten Yiner, “Bu köklü geçmişi tespit etmek ve gün yüzüne çıkarmak için ciddi ve sabırlı bir çalışma gerekmektedir. Yerleşim yerlerinin tarihini ortaya çıkarmak için başvurulması gereken çok önemli kaynaklar mevcuttur. Tarih biliminin ana kaynak olarak kabul ettiği, vesikalardan Şer’iyye sicilleri müstesna bir yere sahiptirler. Çünkü bu sicillerle basit mahkeme kayıtlarının ve olaylarının dışında söz konusu bölge ile ilgili muhterif bilgilere ulaşmak ve bu bilgiler ışığında ciddi tespitler bulunma imkanı da ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmanın konusu olan Siirt Şer’iyye Sicilleri üzerinde yapılan araştırmada çok önemli bulgulara ulaşmamıza ve özellikle şehrin sosyal yapısı ile insani ilişkiler konusunda dikkat çekici verileri ortaya çıkarmaya imkan sağlamıştır.”

Araştırmanın tamamen Şer’iyye sicillerinden değerlenen bilgilere dayanarak yapılan bir çalışma olduğunu ve yapılan çalışmaların neticesinde Siirt’te ait 19 adet Şer’iyye sicillerin bulunduğunu tespit ettiklerini ifade eden Yiner, bunların tamamı Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunduğu nu belirtti.

Cumhuriyet Arşivi, Milli Kütüphane ve İSAM Kütüphanesi’nde araştırma yapıldığını aktaran Yener, “Şer’iyye sicilleri ile ilgili sadece iki çalışma olduğunu birincisini, Bitlis Üniversitesi’nde bir akademisyenin yaptığını ve ikinci olarakta, Siirt’te öğretmenlik yapmış olan İsmail Duygu adlı bir tarih öğretmenin yapmış olduğu bir çalışma olduğunu tespit ettik. Bu çalışmalardan istifade ederek Şer’iyye sicillerinde, şehrin genel yapısı, ekonomik ve sosyal iştimali durumu ile ilgili birçok verinin burada olduğunu gördük ve bunlar bizim araştırmalarımız için aydınlatıcı bilgiler oldu” dedi.

-“Kurtalan’ın eski adının Garzan olduğunu buradan görebiliyoruz”

Araştırmanın üç bölümden oluştuğunu, iki bölümü tamamen Şer’iyye sicillerinin değerlendirilmelerinden ve Üçüncü bölüm ise Şer’iyye sicillerindeki bir kısım belgelerin bire bir tercüme edilmesi veyahut akademik ifade ile transkribinden ibaret olduğunu ifade eden Yiner,  şunları ifade etti:

“Siirt, Şer’iyye sicillerinin sayıları ve aynı zamanda da hangi tarihleri kapsadığına dair bilgilerde kitabımızda yer almaktadır. Siirt’in idari yapısı, o zamanki il ve kaza yönetimlerine kadar mahalle isimlerine ve köylere, kazalara hangi köylerin bağlı olduğu şeklinde bilgiler ihtiva ediyor. Bugünkü ilçelerin aynısı o gün yine ilçe olarak devam etmekte olan bir tek Rıdvan kazası var oda muhtemelen günümüzde nüfusun azalmasıyla köye dönüştürülmüş. Kurtalan’ın eski adının Garzan olduğunu buradan görebiliyoruz. İlin Sosyal durumunda bu bilgilerden ulaşmak mümkün örneğin Siirt’te hangi grupların olduğu hangi memurlukların orda görev yaptıkları, sosyal hayatta işte bir kısmı insanların bir kısmı bu bölgede lakapların kullanıldığını görüyoruz ki hangi insanlara ne tür lakaplarla çağrıldıklarını görüyoruz. Onun dışında askeri ve mülki memurlukların ne tür görevlerin burada olduğunu yine burada görebiliyoruz. Birde mahkemelere intikal ederken kullanılan vekalet türleri, ne tür vekaletlerin verildiğini görüyoruz ve bunlarla ilgilide çok değişik örnekler ve zengin bölümler özellikler birinci ve ikinci bölümde yer almaktadır.”

– 14 mahalleden oluşan Siirt’te Müslümanlarla gayr-i Müslimler bir arada yaşamış

Araştırma sırasında en fazla ilgilerini çeken, Siirt merkezdeki dini yapı olduğunu anlatan Yiner, mahkemeye intikal eden mahalle isimlerine bakıldığında 1900’lere kadar Siirt’te en az 14 tane mahallenin varlığını tespit etmek mümkün olduğunu ve mahkemeye yansımayan daha fazla mahalle imside olabileceğine işaret etti.

Siirt’te o günlerde mahkemelere intikal eden 14 mahallenin çoğunda gayr-i Müslimlerin yaşadığını görmek mümkün olduğunu dile getiren Yiner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Siirt ve çevresinin zengin ve renkli bir etnik yapıya sahip olduğunu yine arşiv vesikaları aracılığıyla görmekteyiz. Örneğin, Siirt’te Keldani, Ermeni, Süryani, Prut, Protestan, Katolik ve Yezidi gibi farklı inançlara mensup vatandaşlar huzur içerisinde bir arada yaşamışlar. Şer’iyye sicil kayıtlarına göre, Keldanilerin yoğunlukla, Aynsalib, Verraz, Ras ve Sor mahallelerinde Ermenilerin, Sor, Çifor, Verraz, Birzukak, Süveyka ve Şey Halef mahallelerinde Süryanilerin Ras, Verraz ve Aynsalip mahallelerinde yaşadıklarını görüyoruz. Ayrıca sayıları daha az olan Katolik, Purut, Protestan, Keldani Katolik, Ermeni Katolik ve Yezidilerinde aynı mahallelerde ve kendilerine ait köylerde yaşadığını görmekteyiz.”

Yiner, yapılan araştırmada karşılaştıkları mahkeme kararlarında Osmanlı dönemin tüm etnik kökenlere ayrıcalık yapmadığına şahit olduklarını belirterek, mahkeme tutanağında geçen Müslüman’ın sunduğu şahit kabul edilmezken Süryani vatandaşın sunduğu şahidin kabul edildiğini gördüklerini kaybetti.

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.