Hiç kimseyi memnun etmemesi gereken katliam, dünyadaki tüm Müslümanları zan altında bırakan yeni istismarlara yol açarak İslamofobia’yı tüm dünyaya hakim kılma kampanyasına dönüştürüldüğünü belirten Akkoyun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam dünyasının ve insanlığın ortak hassasiyetlerini, tahammül sınırlarını zorlayarak taciz etmek, bunun karşısında gösterilmesi muhtemel şiddeti yine tüm Müslümanlara mal etme hesapları yapan fitne odaklarının yerli ve yabancı taşeronları Hz. Muhammed’e (sav) hakaretleri basın ve ifade özgürlüğü adı altında yaptıklarını söyledi.
“Oysa bilinmelidir ki, hangi etnik, dini ve ideolojik kimliğe sahip olursa olsun, bir toplumun değerlerini, mukaddes kabul ettiği inanç temellerini tahkir ve taciz etmek, basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez” diyen Akkoyun, şunları kaydetti:
“Bizler, bu şekilde yapılacak saygısız girişimlerin karşısındayız. Bu gibi durumların önünde hukuki ve legal yollarla durmaya da son derece kararlıyız. Biz Siirt Gönüllüleri Dayanışma Platformu olarak Siirt’teki birçok STK ile beraber ortak bir tavır ve duruş göstererek, bu şekilde yürütülen olumsuz faaliyetlerin derhal durdurulmasına yönelik çağrımızı toplu bir sese ve feryada dönüştürüyoruz.”
”Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir” şiarını temel ilke edinen Müslümanlara yönelik küresel çapta yürütülen İslamofobik stratejilerin ve planlamaların tümünü ret ettiklerine vurdu yapan Akkayoun şöyle devam etti:
“İslam Dünyası’nın, içine çekilmeye çalışıldığı gayya kuyusundan Müslümanların uzak durmalarını ve hükümetin de Müslüman halkların mukaddesatını korumaya yönelik tedbirleri ivedilikle almasını istiyoruz. Peygamberimizi tahkir eden ve Müslümanları tahrik ve taciz eden yayınları yayımlama konusunda çok hevesli olan bazı bazı medya çevrelerinin de bu çabalarının basın ve düşünce özgürlüğü kapsamında değil, inanç özgürlüğüne hakaret, nefret ve ayrımcılık suçları kapsamında değerlendirilerek haklarında gerekli yasal işlemlerin ivedilikle yapılması konusunda ilgili makamlara çağrıda bulunuyoruz.”
Bazı siyasetçi ve yazarların, yaşadıkları ülkenin dini değerlerine yabancı bir şekilde, bu değerleri yok sayarak, vatandaşlarının hassasiyetlerini görmezden gelerek inançlarımıza yapılan hakaretleri destek mahiyeti içeren açıklamalarını ve çabalarını kınayarak, protesto ettiklerini anlatan Akkoyun, insanlığın mukaddesatı hiçbir siyasal, ideolojik hesaba alet edilemeyecek kadar kıymetli olduğunu kaydetti.