Bu hafta sonu Almanya’da gurbetçi olan birkaç arkadaşımı misafir ettim. Malum uzaktan geldikleri için en güzel yerlerini gezdirmek boynumuzun borcu olmasının yanı sıra Siirt’e gelip şehrimizin turistik ve manevi mekanı olan Tillo’yu gezmemek olmazdı.
Tillo, İtalya’da bir yer olsaydı şayet Vatikan kadar tanınmış, tarihi ve dini bir turizm kenti olarak karşımızda olacaktı. Yetiştirdiği alimlerin yanı sıra bilime yıllarca ışık tutacak buluşları olmasına rağmen gölgede kalan ve kendi içinde kendini saklayan bir yerdir Tillo… Değil Dünya’nın hala ülkemizde bir çok insanın tanımadığını söyleyebiliriz. Hatta tanıyanlar da Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın damadı olduğu yer olarak bilmektedir. Bu tablonun önce yöre halkından daha sonra siyasi ve sosyoekonomik nedenlerden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Tillo için şöyle söyleyebilirim; öyle bir bilim adamı düşünki bir ilçeyi kendi laboratuarı gibi kullansın, Güneşi bir el fenerine çevirsin ve hesapları alt üst edip fiziğe, astronomiye, coğrafyaya meydan okuyup bir şaheser olan Işık Hadisesi denilen muhteşem bir buluşa imza atsın. Işık Hadisesi adını verdiği bu düzeneğinde görüldüğü gibi bilimin bir çok dalına hakim olduğunu görmekteyiz. İbrahim Hakkı Hazretlerinin eserlerini taradığımızda, onun, zülcenaheyn (iki kanatlı) olarak nitelendirilmesinin nedeni dini ilimlere hakim olduğu kadar fen ilimlerine de hakim olmasıdıır. Tillo öyle bir yerdir ki Din ve Bilim bir birine ne kadar yakınmış aslında diyenlerin sayısını arttırdığı gibi din bilime engeldir anlayışını da yıkmıştır.
Tillo’yu ne kadar övsem de az geleceğini bildiğimden kısa tutup yazımın asıl amacı Işık Hadisenin girizgah kısmı olan ilçenin kalesi yerin ne kadar kirli, ne kadar bakımsız, ne kadar sahipsiz olduğundan söz etmektir. Ne bir ağaçlandırma çalışması ne bir bank yada bir kamelya yapılmasını bir kenara bırak; olanların yıkıldığı, kirliliğin nirvanaya çıktığı bir yer haline gelen Kale üstüne üstlük ziyaretçilerinden para topluyor. İşte o zaman içten içe üzülerek bu yazıyı yazma gereksinimi duydum. Evet yine biz kirletiyoruz ancak temizleyenin olamadığını söylemekte mümkün. Arkadaşlarımdan biri şu cümleleri sarf etti: ‘Böyle bir yer Almanya’da olsaydı şayet Güneş doğudan değil Almanya’dan doğar’ sözünü bütün dünya kabul edecekti. Kaç yıldır bir çivi bile çakılmıyor bari olanı olana sahip çıkalım.Bizden değil Vatikan ne köy olur nede kasaba….
Sefa TUAÇ
Eğitimci Yazar ve şair (EYAŞ)