Engelli Yaşama Merhaba « Siirt'te Net

SON DAKİKA

Engelli Yaşama Merhaba

Bu biyografi 01 Mayıs 2020 - 13:16 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Varlığın simgesi adına gelmiş yeni nesiller imgeler ve reformlar…

Biz insanların her zaman değerli olduklarını belirtmek yerine gizil olan engellerini saklamaktayız. Engelli olmak saklanmak olmamalı. Engelli vatandaşlarımızı gizlemek, odalara hapsetmek, zincirle bağlamak olmamalı. Engelli kardeşlerimize, ablalarımıza, ağabeylerimize sahip çıkılmalı. Bunlara her geçen gün engelli vatandaşlarımızın eklenmesi ve bunların gizlendikleri yerlerden alınması gerek. Engellilerimizin biz vatandaşlar için önem arz ettiğini belirtmek isterim.

Engelli vatandaşlarımızın sevgiye ve saygıya ihtiyaçları olduğunu bilmek gerek. Deli, sandığımız engelli çocuklarımızı dışarı çıkarmaktan aciz olduğumuz dönemlerde çocuklarımız kendi kimliklerini algılayamamaktadır. Zoraki evde tutulan, yeri geldikçe dövülen çocuklarımız için çözüm bulamadığımız dönemlerde kendi eksikliklerimizin de farkında değiliz. Kendi eksikliğimizin olduğunu düşünerekten gerek gezmemizden gerek eve gelen misafirlerden uzak tuttuğumuz engelli çocuklarımızın farklı bahanelerle başka odalara götürmek ya da gelenlere göstermemekle aslında asıl engelli biziz.

Biz bu engelleri aşmadığımız sürece önümüze çıkan engel sadece çocuğumuz olmayacak. Engeller zamanla kendini yenileyerek çoğalacaktır. Bu engellerin önüne geçmek için çıkan Kanun ve açılan Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri ve daha daha farklı eğitim amaçlı açılmış olan eğitim yerlerine rağmen biz duyarsız vatandaşlar ve veli olarak hala engelleri kaldırmadık ve kaldırma zahmetinde de bulunmadık. Engelli çocuk ve yakınlarımızın bu imkânlardan yaralanmaları için neler yapılmalı, nasıl yaklaşılmalı…

a-Aile bilinçlendirilmeli b-Çevre bilinçlendirilmeli c-Toplum bilinçlendirilmeli

Aile bilinçlendirilmeli; Genel anlamda aile ile görüşmeler yapılırken yaklaşımlar sert olmanın dışında aile ile empati kurulmalıdır. Aile tepkisi ve bakış açısı ele alınmalı ki engel ve/veya engeller çözüme ulaşılabilsin. Özel Eğitimlerin ne amaçlı nasıl oluşturuldukları belirtilmeli. Haklarının ve sorumluluklarının bilincine varılmalı. Ev ortamında ki engelleri aşalım artık. Aile gerekirse psikolog ortamına götürülmeli, değerlendirilmeli ve engelli vatandaşlarımızın gerekli eğitimlerce önemi fark edilmeli.

Aile gerekli ortam ve güveni kendinde bulmalı. Engelinin aşabilecek ve oluşturabilecek olumlu/olumsuz sonuçları bilmeli. Sonuçlar neticesinde bakış açısında gerekli değişiklikler fark edildikten sonra aile engeli ve çevre engeli ortadan kalktıktan sonra duruma müdahale edilip o şekilde engelli vatandaşımızın öngörülen eğitim ortamına sokulması gerektiğinin farkında lığına ulaşması bilincine varılmalıdır.

Aile ve çevre arasındaki engel ortadan kalktıktan sonra engelli vatandaşın kendini fark etmesi için imkânlar yaratılmalı, gerekli imkanlar sağlanmalı, gerek evde, çevrede ve /veya eğitim ortamında. Burada aileye, çevreye ve özel eğitimlere büyük işler düşmektedir. Artık engelli vatandaşımızın yeni bir ortama farklı bir dünyaya gelmesi gibi kendi hareketlerini normal karşılamalı nasıl ki biz normal insanlar dahi farklı bir ortama girdiğimizde bile karşımızdakilerin bakış açılarından rahatsız oluyorsak onlarda ( engelli ) farklılık gösterirler. Engel sadece toplumsal veya sosyal değil Zihin Engelli, Fizik Engelli, İşitme engelli, Zihin ve

Beden Engelli, İşitme ve Beden Engelli, İşitme ve Zihin Engelli, Zihin Engelli, Beden ve İşitme Engelli olanlar dahi var.

Bugün toplumumuzun bazı kesimlerinde hala engelli çocuğa sahip olmaktan dolayı aile toplumun içinde rahat davranamamakta, engelli çocuğun eğitilebilmesi mümkün değilmiş gibi görmektedirler. Engelli çocuklar aileye büyük sorunlar ve yükümlülükler getirmesine karşın kendi haline bırakılmakta ve bu sorun genelde toplumun bir sorunu haline dönüşmektedir.

Toplumsal bir varlık olarak, birey ve toplum, toplumdan beklentiler, toplumdaki rollere ilişkin yeni bir sosyalizasyon süreci yaşanır; toplumda farklı özelliği olan çocuk ve bireylere karşı tutumların değişmesi, ailelere ve çocuklara dönük hizmetlerin oluşturulması yönünde de yoğun bir çaba gösterilmeye başlanmalıdır.

Ali KUTAY

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

“TEMİZ VE SAĞLIKLI SİİRT İÇİN EL ELE”

“TEMİZ VE SAĞLIKLI SİİRT İÇİN EL ELE” Bu şehirde insanların içtenliği ve misafirperverliği gerçekten etkileyici. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun birçok yerinde olduğu gibi Siirt halkı da geleneksel konukseverlik anlayışını yaşatmaya devam ediyor. Yabancılara evlerini ve sofralarını büyük bir samimiyetle açmaları, bu toprakların en güzel özelliklerinden biri. Büyük şehirlerde kaybolan bu değer, Siirt'te güçlü bir şekilde hissediliyor. Siirt’in tarihi ve kültürel zenginlikleri de dikkat çekici. Ulu Cami, Veysel Karani Türbesi, Tillo güneş hadisesinin takip edildiği gibi önemli yapılar ve eşsiz doğasıyla hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ancak bu güzel şehrin estetiğini ve temiz havasını gölgeleyen bazı sorunlar da var. …

21 YILLIK BİR MÜCADELE VE BİR ZAFER

Siirt 21 yüklük bir mücadeleyi kazandı ve yeşil altın olarakta tanımlanan fıstığını tescil hakkını kazandı. Artık, ekonomimizde önemli bir yer tutan fıstığımızı; Siirt fıstığı olarak tescil etme hakkına sahip olduk. Bu mücadele 2003 yılında dönemin unutulmaması mümkün olmayan ismi sayın Nuri Okutanın girişimi ile başladı. O yıllarda henüz genel sekreterlik haline dönüştürülmemiş olan İl Özel İdaresi tarafından perde pilav, Pervari balı, büryan ve fıstık için başvuru yapılmıştı. Pervari balı ve perde pilavın coğrafi menşe tescili rahatlıkla gerçekleşirken ,büryan Bitlisin, fıstıkta Gaziantep ‘in itirazı ile karşılaştı. Bu itirazlara karşı savunma yapmamız gerekiyordu. Sayın Okutan basın danışmanı olarak bu görevi …

TARIMDA İKİNCİ ALTIN DÖNEM

Genellikle bir işte ya da bir kurumun işleyişinde duraklama döneminden  sonra çökme dönemi başlar  ve o iş ya da kurum oldukça zor  ve zaman alıcı bir şekilde toparlanır. Ancak, istisna kabilinden de olsa bunun tersi durumlarda gerçekleşmiyor değil. Siirt Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün  çalışmaları buna çok güzel bir örnek oluşturuyor. Bir önceki müdür İzzet Murat yönetiminde geçen ve en  iyimser deyimle duraklama ya da kayıp dönem olarak geçen beş koca yılın ardından göreve başlayan Ergün Demirhan bunun tam tersi bir manzarayı ortaya çıkarttı. Adeta uyuyan bir devi uyandırdı. Hemen hemen her gün bu kurumun yeni bir çalışması ile ilgili bilgiler alıyoruz. Kimi gün sulak alanlara. milyonlarca yavru balık bırakıldığına tanık olu…

TESCİL GÜZELDE BİRDE AMASI VAR

2003 yılında coğrafi menşei tescili yapılan büryan ve perde pilavın ardından son yıllarda kıtel, keek ekmeği ve gebole tatlısının tescili gerçekleştirildi. Bunları yenileri takip edecek. Ancak işin birde aması var. Tescilini yaptığımız bu yemeklerin bazılarını neredeyse tatmak mümkün değil. Özellikle il dışından gelenlerle, yöresel yemekleri yapmayı bilmeyenler için. İl dışından gelen birisi bu yemeklerden, büryan ve şansı yaver gider denk gelirse bazı lokantaların yaptığı perde pilavı tadabilirler. Tescili yapılması düşünülen diğer yemekleri çarşı da pazarda bulmakta mümkün değildir. O halde buna bir çözüm bulmak ve il dışından gelenlerin bir şekilde bu yemekleri tatmalarını sağlamak gerekiyor. Bu konuda iki alternatif düşün…

Siirtlilerin Aydınlığa Hasret Bitmedi!

En ücra köylerinde bile faaliyet gösteren dünün medreseleri, günümüzünde üniversitelerinde yetişen cenaheyn yani hem pozitif ve manevi bilim dallarında uzman kişiler, Mısırdan İstanbul’a kadar çok geniş bir coğrafyada insanları aydınlatmaya çalıştılar. Geçtiğimiz yüzyılda her şey bir anda değişti. Medreseler kapandı. Yerlerine yeteri kadar yeni okullar kurulamadı. Yeni harfleri öğrenecek ortam ve öğretmen bulamayan halk eğitimden ve okumadan zorunlu olarak soğudu. Ancak her şey aslına rücu eder sözü çoğu zaman gerçekleşir. İşte son yıllarda Siirt’te bunun canlı örneğini düzenlenen kitap fuarlarında görüyoruz. Siirt gibi küçük ve coğrafi olarak sapa bir ildeki kitap fuarını, sosyal medyanın yıkıcı tahribatına rağmen 200 bini aşk…

SİDAR GENÇLERİMİZLE GÖNÜL BAĞIMIZI KOPARMIYORUZ

Yıllarca devletin şefkatli kolları altında yetiştikten sonra yaştan dolayı yasal olarak kesilen gençleri yalnız bırakmadıklarını ifade eden Sidar “  Kurum olarak çocuklarımızın örf adetlerine ve milli değerlerine bağlı devletini ve milletini seven bireyler olarak yetişmesini sağlamak için gayret ediyoruz. Bu gençlerimiz yıllarca devletin koruması altında kalarak, şefkatli kolları altında büyümüşler. Bu gençlerle yıllar içerisinde aramızda güçlü gönül bağı kuruluyor. Gençlerimizin belirli bir yaşa ulaşması veya başka nedenlerle koruma altından çıktıklarında bile onları yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. Onları ev veya iş yerlerinde ziyaret ederek, varsa ihtiyaç duydukları desteği vermeye çalışıyoruz.  Onları yaşamın her alanında destekleme…

GÜNLÜK HABER AKIŞI

SON DAKİKA HABERLERİ