“Özü itibariyle Türkiye’nin daha iyi yönetileceği, yürütmenin birleştirilmesi, güçlendirilmesi sistemidir. Yani başbakan olan başbakan olacak ve gerçekten de başbakan olacak”
– “Cumhurbaşkanlığı sistemi, Halktan oyunu alan kişi Ankara’ya gittiği zaman iktidarına, halktan oy almamış birilerinin ortak olmasını engelleme sistemidir”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Aktay, Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin “Cumhurbaşkanlığı sistemi bir tür Başkanlık sistemidir, Türkiye özgü bir başkanlık sistemi olarak adını Cumhurbaşkanlığı sistemi olarak koyduk” dedi.
Kültür Merkezinde, AK Parti İl Başkanlığınca düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Türkiye Paneli AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay moderatörlüğünde gerçekleşti.
Panele konuşmacı olarak, eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, LİMAK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve Siirt Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Güven Kuzu katıldı.
Prof. Dr. Aktay, panelde yaptığı açılış konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı sistemi gündemimizde yeni olan bir sistem değil, Türkiye’nin 70 yıldır hayalinde olduğu bir konu olduğunu söyledi.
Türkiye’de işi bilen, ülkeyi yöneten herkesin hayali olan bir konu olduğunu ifade eden Aktay şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanlığı sistemi bir tür Başkanlık sistemidir, Türkiye özgü bir başkanlık sistemi olarak adını Cumhurbaşkanlığı sistemi olarak koyduk. Dünyada iki çeşit sistem vardır, ya Parlamenter ya da Başkanlık sistemi vardır. İkisinin arasında yarı başkanlık, parlamenter sistemin belli dozajları tarafından etkili olduğu bir sistem vardır. Bu sistem içerisinde bizimkisi neticede Başkanlık sistemine epeyce daha yaklaşmış olan bir sistem ama Türkiye’ye özgü tarafları var. Türkiye’ye özgü bir sistem olması dolayısıyla bir Türkiye imzası olarak adı Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Bu sistem 1950 yılından beri, rahmetli Adnan Menderes iktidara geldiğinden itibaren Türkiye’ye yönetim anlamında hizmet etmiş herkesin ihtiyacını şiddetle hissettiği bir sistemdir. Özü itibariyle Türkiye’nin daha iyi yönetileceği, yürütmenin birleştirilmesi, güçlendirilmesi sistemidir. Yani başbakan olan başbakan olacak ve gerçekten de başbakan olacak.”
“Cumhurbaşkanlığı sistemi, Halktan oyunu alan kişi Ankara’ya gittiği zaman iktidarına, halktan oy almamış birilerinin ortak olmasını engelleme sistemidir” diyen Aktay konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdiye kadar demokratik hayata geçtiğimiz günden itibaren halktan oyunu alıp Ankara’ya giden herkes Ankara’da ilginç manzarayla karşı karşıya kalıyordu. Evet, siz oyunuzu aldınız geldiniz işiniz bitti. Memleketi görünürde siz idare ediyor gibi görünüyorsunuz ama arka planda asıl karar alıcı, verici biz olacağız. Şimdi biz halktan oy alan insanlar olarak soruyoruz. Siz kimsiniz, halktan oy aldınız mı, halka bir vaatte bulundunuz mu, halka bir söz verdiniz mi? Halkın bizden talep ettiği şeyler var. Siz bu halkın talep ettiği şeyleri çözmeye dair herhangi bir insan bir söz verdiniz mi, vermediniz siz nereden çıktınız, kimden aldınız bu yetkiyi. Birileri kendinde böyle bir yetki görmüştü ve hiçbir zaman halkın karşısına çıkıp hesap vermezdi. Onlar kendilerini milletin sahibi olarak görüyordu. Milletin dininin, ideolojisinin ne olacağına onlar karar veriyordu. Buna bile karışan bir yönetim ama halktan en ufak bir yetki alma gereği hissetmeyen duymayan bir tabaka vardı. Bu tabaka henüz yıkılabilmiş değil. Aslında 2002’de AK Parti iktidara geldiğinden beri bu isimsiz ve kayıtsız devlet ortaklarıyla mücadele ede ede bu noktaya kadar geldik.”
Bu işi kimse Recep Tayyip Erdoğan için yapmıyoruz, Erdoğan böyle bir sistem değişikliğine ihtiyaç duyacak en son kişi olduğunu kaydeden Aktay, şöyle devam etti:
“Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak en büyük güce sahiptir şu an. Cumhurbaşkanımızın siyasi ömrü içinde böyle bir sisteme ihtiyaç duymaz. Çünkü partisi çok güçlü ve ona yürekten bağlı. Hükümet bu partiden oluşuyor, olmaya da devam edecek. Böyle bir sistem içerisinde Cumhurbaşkanının hakikaten sistem değişikliğine hiçbir şekilde ihtiyacı yok. Peki onun ihtiyacı yoksa neden bu konuda ısrar ediyor. Emin olun, Cumhurbaşkanımızın samimiyetinin en güzel kanıtı da budur ve buna bütün kalbimle inanıyor ve söylüyorum ki buna ihtiyacı yok, bunu istiyorsa sadece bizim için istiyor, bu ülke için, bu millet için, milletin geleceği için istiyor. Çünkü biliyor ki çok şükür onun güçlü liderliği sayesinde bu ülke ilerlemeye devam ediyor. Peki ondan sonra Cumhurbaşkanlığı sistemi bu şekilde işler mi? Evet zaten o olmadığı zaman ihtiyaç duyacağımız bir şey, Cumhurbaşkanlığı, Erdoğan’ın olmadığı zaman daha çok ihtiyacını duyacağımız bir sistem olacak.”
Sayın gazeteci bu yorumumu yayınlayacağından çok emin değilim ama yinede yayınlayacağınıda düşünmüyor değil yandaşsan yaınlamazssın tarafsızsan yayınlarsın ALLAH AŞKINA şu Egemen efendinin siirte ne katkısı olmuş bir kaç kişiye tayin nakil dışında yatırım konusunda kocaman bir hiç hangi yüzle belir eveti anlatır onu alkışlayanlarda hangi mantık ve anlayışla alkışlar pohpohlar ayıptır ya biraz gerçekçi olsak kimse gelip burada istediği gibi havalara giremez siirtte belli bir yörüngeye oturur yazıklar olsun yağcılara şaksakçılara