ANORMALLEŞMEYELİM! « Siirt'te Net

SON DAKİKA

ANORMALLEŞMEYELİM!

Bu biyografi 15 Haziran 2020 - 12:13 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Coronavirüs belası nedeniyle öngörülen önlemler arasında yer alan kısıtlamalara son vermeye yönelik normalleşme sürecine start verilirken sosyal mesafe, maske takma ve temizlik kurallarına riayet edilmediği taktirde, daha sert kısıtlamalara gidilebileceğine sürekli olarak dikkat çekildiği halde, vakalar için yapılan bilgilendirmeler, hedeflenen normalleşmenin uyarılara kulak verilmediğinden anormalleşmeye dönüştüğü gözlemleniyor. 14 Haziran’da vaka sayısının 1562’ye ulaştığının açıklanması endişe vericidir ve Sağlık Bakanımız başta olmak üzere Bilim Kurulu’nun bazı üyeleri de uyarılarını sürdürüyorlar. Vaka sayılarındaki artışın nedeni öngörülen kurallara riayet etmemek olduğuna göre bir an önce dile getirilen uyarılara uymanın dışında bir şans olmadığını söylemek için, keramet sahibi olmak gerekmez derken, özellikle sosyal mesafeye gölge düşüren tüm olumsuzluklara vaziyet edilmesi gerektiğinin de altını çizmek isterim. Örneğin; uyulması gereken üç kuraldan biri olan sosyal mesafeye riayet edilmesinde ulaşım alanında sağlanan rahatlamalardan söz edilirken, bu olumsuzluğun da sosyal mesafeye uyulması çağrısıyla örtüşmediğini dile getirenler olmaktadır. Vatandaşlarımızın, ilgililerce dikkat çekilen maske takma ve sosyal mesafe kurallarına uymamaları, başkalarının hayatlarını riske sokma tehlikesi arz ettiğinden aslında suç teşkil etmektedir ve normal olmayan bu davranıştan hemen vazgeçilmelidir. Çünkü virüs salgınında vakalar artmaya devam ederse, son verilen kısıtlamaların belki de daha sert olanlarını yaşama geçirme mecburiyetiyle karşı/karşıya kalınacaktır. Özellikle sosyal mesafe uygulamasına gölge düşürecek hiç bir olumsuzluğa geçit vermemek ve ulaşım alanında sağlanan rahatlatmanın da gözden geçirilmesi gerekir.

Coronavirüs salgını vakalarının  artmaya devam etmesi durumunda azalan ölüm sayılarının tırmanışa geçebileceği ve ekonomik alanda çekilecek sıkıntıların büyüyeceği unutulmayarak bir an önce anormalleşmeye dönüştürdüğümüz normalleşme sürecinin sağlıklı şekilde işlemesi için azami duyarlılığı göstermeyi,  vatandaşlar olarak  bir görev addetmeliyiz.. Bunu belirtirken de kurallara uyma çağrısında bulunan ilgililerin de vakalardaki artışı aşağılara çekecek önlemleri bir an önce almaları gerektiğini vurgulamadan geçmeyeceğim.

YUSUF SALİH ARITÜRK

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

“TEMİZ VE SAĞLIKLI SİİRT İÇİN EL ELE”

“TEMİZ VE SAĞLIKLI SİİRT İÇİN EL ELE” Bu şehirde insanların içtenliği ve misafirperverliği gerçekten etkileyici. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun birçok yerinde olduğu gibi Siirt halkı da geleneksel konukseverlik anlayışını yaşatmaya devam ediyor. Yabancılara evlerini ve sofralarını büyük bir samimiyetle açmaları, bu toprakların en güzel özelliklerinden biri. Büyük şehirlerde kaybolan bu değer, Siirt'te güçlü bir şekilde hissediliyor. Siirt’in tarihi ve kültürel zenginlikleri de dikkat çekici. Ulu Cami, Veysel Karani Türbesi, Tillo güneş hadisesinin takip edildiği gibi önemli yapılar ve eşsiz doğasıyla hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ancak bu güzel şehrin estetiğini ve temiz havasını gölgeleyen bazı sorunlar da var. …

21 YILLIK BİR MÜCADELE VE BİR ZAFER

Siirt 21 yüklük bir mücadeleyi kazandı ve yeşil altın olarakta tanımlanan fıstığını tescil hakkını kazandı. Artık, ekonomimizde önemli bir yer tutan fıstığımızı; Siirt fıstığı olarak tescil etme hakkına sahip olduk. Bu mücadele 2003 yılında dönemin unutulmaması mümkün olmayan ismi sayın Nuri Okutanın girişimi ile başladı. O yıllarda henüz genel sekreterlik haline dönüştürülmemiş olan İl Özel İdaresi tarafından perde pilav, Pervari balı, büryan ve fıstık için başvuru yapılmıştı. Pervari balı ve perde pilavın coğrafi menşe tescili rahatlıkla gerçekleşirken ,büryan Bitlisin, fıstıkta Gaziantep ‘in itirazı ile karşılaştı. Bu itirazlara karşı savunma yapmamız gerekiyordu. Sayın Okutan basın danışmanı olarak bu görevi …

TARIMDA İKİNCİ ALTIN DÖNEM

Genellikle bir işte ya da bir kurumun işleyişinde duraklama döneminden  sonra çökme dönemi başlar  ve o iş ya da kurum oldukça zor  ve zaman alıcı bir şekilde toparlanır. Ancak, istisna kabilinden de olsa bunun tersi durumlarda gerçekleşmiyor değil. Siirt Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün  çalışmaları buna çok güzel bir örnek oluşturuyor. Bir önceki müdür İzzet Murat yönetiminde geçen ve en  iyimser deyimle duraklama ya da kayıp dönem olarak geçen beş koca yılın ardından göreve başlayan Ergün Demirhan bunun tam tersi bir manzarayı ortaya çıkarttı. Adeta uyuyan bir devi uyandırdı. Hemen hemen her gün bu kurumun yeni bir çalışması ile ilgili bilgiler alıyoruz. Kimi gün sulak alanlara. milyonlarca yavru balık bırakıldığına tanık olu…

TESCİL GÜZELDE BİRDE AMASI VAR

2003 yılında coğrafi menşei tescili yapılan büryan ve perde pilavın ardından son yıllarda kıtel, keek ekmeği ve gebole tatlısının tescili gerçekleştirildi. Bunları yenileri takip edecek. Ancak işin birde aması var. Tescilini yaptığımız bu yemeklerin bazılarını neredeyse tatmak mümkün değil. Özellikle il dışından gelenlerle, yöresel yemekleri yapmayı bilmeyenler için. İl dışından gelen birisi bu yemeklerden, büryan ve şansı yaver gider denk gelirse bazı lokantaların yaptığı perde pilavı tadabilirler. Tescili yapılması düşünülen diğer yemekleri çarşı da pazarda bulmakta mümkün değildir. O halde buna bir çözüm bulmak ve il dışından gelenlerin bir şekilde bu yemekleri tatmalarını sağlamak gerekiyor. Bu konuda iki alternatif düşün…

Siirtlilerin Aydınlığa Hasret Bitmedi!

En ücra köylerinde bile faaliyet gösteren dünün medreseleri, günümüzünde üniversitelerinde yetişen cenaheyn yani hem pozitif ve manevi bilim dallarında uzman kişiler, Mısırdan İstanbul’a kadar çok geniş bir coğrafyada insanları aydınlatmaya çalıştılar. Geçtiğimiz yüzyılda her şey bir anda değişti. Medreseler kapandı. Yerlerine yeteri kadar yeni okullar kurulamadı. Yeni harfleri öğrenecek ortam ve öğretmen bulamayan halk eğitimden ve okumadan zorunlu olarak soğudu. Ancak her şey aslına rücu eder sözü çoğu zaman gerçekleşir. İşte son yıllarda Siirt’te bunun canlı örneğini düzenlenen kitap fuarlarında görüyoruz. Siirt gibi küçük ve coğrafi olarak sapa bir ildeki kitap fuarını, sosyal medyanın yıkıcı tahribatına rağmen 200 bini aşk…

SİDAR GENÇLERİMİZLE GÖNÜL BAĞIMIZI KOPARMIYORUZ

Yıllarca devletin şefkatli kolları altında yetiştikten sonra yaştan dolayı yasal olarak kesilen gençleri yalnız bırakmadıklarını ifade eden Sidar “  Kurum olarak çocuklarımızın örf adetlerine ve milli değerlerine bağlı devletini ve milletini seven bireyler olarak yetişmesini sağlamak için gayret ediyoruz. Bu gençlerimiz yıllarca devletin koruması altında kalarak, şefkatli kolları altında büyümüşler. Bu gençlerle yıllar içerisinde aramızda güçlü gönül bağı kuruluyor. Gençlerimizin belirli bir yaşa ulaşması veya başka nedenlerle koruma altından çıktıklarında bile onları yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. Onları ev veya iş yerlerinde ziyaret ederek, varsa ihtiyaç duydukları desteği vermeye çalışıyoruz.  Onları yaşamın her alanında destekleme…

GÜNLÜK HABER AKIŞI

SON DAKİKA HABERLERİ