Siirt’te belediyenin katkıları ile DİK öncülüğünde, DİVES ve SİDA-DER’in organize ettiği Kutlu Doğum Haftası çerçevesinde mevlit verildi. Kızlar Tepesi Amfi Tiyatro’da verilen Mevlide Siirt Belediye Eş Başkanları Belkiza Beştaş Epözdemir, Tuncer Bakırhan, HDP Siirt milletvekili adayları Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Hatice Sevip Tekin, İsmail Aydın, HDP, BDP il ve ilçe eş başkanları, DBP’li ilçe ve belde belediye eş başkanları, DİVES ve SİDA-DER temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda STK temsilcileri ile yüzlerce yurttaş katıldı.
SİDA-DER ve DİVAS üyleri tarafından verilen Kuran-ı Kerim tilaveti ardından sonra, etkinlik okunan mevlit ve kasidelerin okundu.
Etkinlik sonunda HDP Siirt milletvekili adayı Prof. Dr. Kadri Yıldırım yaptığı konuşmasında İslam’ın hem demokratik hem de cumhuriyetçi olduğunu ifade ederek, “Hz. Muhammed de en büyük devrimcidir. Devrim nedir? Devrim, kötünün yerine iyiyi getirmektir” dedi.
‘Peygamberimiz en büyük savaşını tekçiliğe karşı vermiştir’
Hz. Muhammed’in bir barış adamı olduğunu ve savaşın adına dahi tahammülünün bulunmadığını belirten Yıldırım, “Peygamber efendimiz, en büyük mücadelesini, savaşını tekçiliğe karşı vermiştir. Onun yaşantısında tek dil, tek millet yoktu. 1400 yıl önce Peygamberimiz Yahudilere kendi anadilinde savunma hakkı tanırken, 1400 yıl sonra bu ülkenin evladı kendi dilini konuşmak istediği için hapis cezalarıyla cezalandırılıyor. Anadille ilgili yazdığım bir makale ilgili bazı din adamlarından, ulemalardan ‘Kadri hocam şimdi sırası mıydı?’ şeklinde telefonlar aldım. Ben kendilerine soruyorum. Peki ne zaman sırası? Gerçekleri dile getirmenin bir sırası mı olurmuş. Anadilin kutsallığı sadece bu dünyayla sınırlı değil, öbür dünyada da kutsal” şeklinde konuştu.
‘İslam’da sultanlık, tek adamlık yok’
İslam’da tek milletin olamadığını dikkat çeken Prof. Yıldırım, buna en büyük kanıtı da Karan-ı Kerim’deki ‘Ben sizleri farklı uluslar, kavimler şeklinde yaratım. Bir birinizi tanımanız için’ ayetini gösteren Yıldırım, söyle konuştu: “Bu tanıma bir birinizin adını ve kara kaşını görüp tanıma değil. Bu tanıma millet ve ulus olarak tanımadır. Ayrıca İslam’da tek inanç da yoktur bunun en açık örneği de Peygamberimizin, 47 maddeden oluşan Medine Anlaşması’dır. Aynı zaman da İslam’da sultan da, padişah da, tek adamlık da yoktur. Muaviye’nin sarayının adı Yeşil Saray’dı. Muaviye’ye neden böyle bir saray inşa ediyorsun diye sorduklarında. Kendisi de, Bizanslılar bizim sarayın ihtişamını görsün ve bizden korksunlar diye cevap veriyor. Yani bu gün sarayların adı değiş de zihniyet değişmemiş.”
Mevlit okunan dualar ve yapılan ikramlarla sona erdi.