Dernek binasında düzenlenen basın açıklamasında, AGD Siirt İl Başkanı Mahmut Uyar ve Teşkilat Başkanı Mehmet Şah Gültekin ortak açıklama yaparak saldırıyı kınadılar.

İl Başkanı Uyar Suriye’nin Idlip kentine bağlı Han Şeyhun bölgesine rejim unsurları tarafından düzenlenen saldırılarda ölenlerin çoğunun genç ve çocuk olmasının büyük üzüntü verdiğini ifade etti.

En az 450 bin insanın hayatını kaybettiği Suriye’deki büyük savaşın 7. yılına girdiğini hatırlatan Uyar şöyle konuştu:

“Esed rejiminin şimdiye kadar Suriye halkına karşı kimyasal silah kullandığı gerçeği defalarca gündeme geldi. İnsan hakları örgütlerinin son belirlemelerine göre bu saldırıların sayısı 136’yı buldu. BM ise sadece ikaz etmekle yetiniyor. UNİCEF ise bu savaşı görmezden gelip sadece ne kadar çocuğun öldüğünün istatistiklerini yayınlamakla yetinerek, emperyalist emellerini mazlum coğrafyalarımızın çocukları üzerinden sürdürüyor. Bu öldürülen çocuklarımızın, mazlum kadınlarımızın, yaşlılarımızın akan kanları ile mezhebimiz, meşrebimiz, ırkımız ve topraklarımız felah bulmayacaktır.”

Teşkilat Başkanı Gültekin ise Emperyal güçlerin fitne ve fesat yaymaya devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:

“Irak’ta da benzer olaylar yaşandı. Şimdi Suriye’de de aynı oyun oynanıyor. Emperyal güçler bölgemizde rahat durmuyorlar. ABD de Şahinler grubunun Bakanlığından birisinin geçmiş yıllarda yaptığı bir açıklamada şu çarpıcı ifadeyi kullanmıştı, Endonezya’dan Fas’a kadar bölgenin sınırlarının değişeceğini iddia etmişlerdi. Yani zulüm sistemi çalışıyor. Bu günlerde gerçekleşen bombalama hadisesi bu çalışmanın bir ürünüdür. Durmayacaklar; masum, sivil, çocuk, genç, yaşlı demeden bölgemizi kan gölünü çevirmeye devam edecekler. Burada önemli olan bölge ülkelerinin koyacağı tavırdır. Biz tabii ki çok üzülüyoruz. Ama Artık üzülmek yetmiyor. Biz bu emperyal güçlerden merhamet bekleyemeyiz. Kendi değerlerimize sığınmalı, bölge ülkeleriyle bir olmalı ve en önemlisi İslam birliğini kurmak mecburiyetindeyiz.”

Gültekin, savaşın artık son bulması gerektiğini belirterek “Yok edilen İslam ümmetinin geleceği olduğunu söyledi. Zalimler hiçbirimizin ne mezhebini ne meşrebini ne cemaatini ne de ırkını sorgulamadan ölüm kusmaya devam edecektir.” dedi.