Barış Mahallesi, Sürreya Öner Caddesi’nde kız istemek için Türkan ailesini ziyarete giden Yüknü ailesinin otomobillerin bulunduğu sokağın girişi çıkışını ilk önce taşlarla barikat kuran teröristler aile fertleri evden çıkacakları sırada uzun namlulu silahlarla saldırdılar.
– “Biz siviliz”
Teröristlerin saldırdığı 3 otomobilden 34 ELP 17 ve 56 AP 853 plakalı 2 otomobile yaklaşık 20 kurşun isabet etti. Otomobilde bulunan damat adayı ve 112 acil servisinde çalışan sağlık görevlisi Osman Yüknü (31) yüzüne cam parçasının isabet etmesi sonucu yaralanırken babası Bedrettin Yüknü (56) teröristlere elini çıkararak “Biz siviliz” dediği halde teröristler ilk önce elinden ardından omzundan vurarak yaraladı.
Teröristlerin olay yerinden uzaklaşmasıyla yaralılar Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Evinin önünde yaşanan olayın şaşkınlığını yaşadıklarını ifade eden İhsan Türkan, kendilerine Kürtçe seslendikleri halde ateş açtıklarını söyledi.
“Kızımızı istemeye gelen misafirimize saldırdılar” Türkan şunları ifade etti:
“Evimizin önüne kadar gelerek ateş açtılar. Araca çok sayıda kurşun isabet etmiş. Bizim damadın oturduğu koltuğa açılan ateş sonucu kurşunlardan biri sıyırmış seken cam parçası gözünün alt kısmına isabet etti. Babası elini çıkararak “Biz siviliz” dediği halde eline kurşun isabet etti. Olay yerine gelen bir polis aracına da ateş açıldı. Ama kimin ateş açtığını görmedim. 3 araçtı biri arkadaydı onun arkasında barikat yoktu o kaçtı. Diğer iki araç isabet aldı.”
ey kardeşler
hala anlamadınız mı bunlar dindar olan kürtleri dinsizleştirip türklerden ve diğer müslümanlardan ayrıştırmaya çalışıyor.
Türk Arapsız yaşamaz, kim ki ‘yaşar’ der delidir,
Arab’ın, Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir.
Veriniz baş başa; zira sonu hüsran-ı mübin,
Ne hükûmet kalıyor ortada, billahi ne din!
‘Medeniyyet’ size çoktan beridir diş biliyor;
Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.
Arnavutlar size ibret olacakken hâlâ,
Ne bu şûride (bulanık) siyaset, ne bu fasid (bozuk) dava?
Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz,
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duyunuz, ben ki evet Arnavudum…
Başka bir şey diyemem… İşte perişan yurdum!..”
Mehmet Akif Ersoy