Siirt’in gizli kalmış tarihi bölgeleri turizme kazandırılmadan yok edilmeye mahkum ediliyor.

Bir zamanlar Doğu Anadolu’yu Mezopotamya ve Suudi Arabistan yarımadasına bağlayan yol antik çağlardan günümüze kadar kullanılmaya devam edilmiştir.

Zamana direnmeye çalışan yolun gezginler dışında turist geziler içinde turizme kazandırılması için çalışmalar gerekiyor. Tarihi dokusu ve doğasıyla unutulmaya yüz tutmuş Akabe yolu, turizm için önem taşıyor.

AKABE YOLUNUN TARİHİ

Milattan Önce 3.500 yıllarında burada hüküm süren Asurlular tarafından yapılmıştır.

Akabe, insan eliyle yapılmış sarp, zor geçit anlamına gelir. Dünya’da sadece üç adet bulunan geçitlerden biri olan Akabe Yolu’nun Asurlular zamanında yapıldığı tahmin ediliyor. Botan Nehri’nden başlayıp dik bir uçurumdan Siirt’e tırmanan yolun zeminindeki orijinal taş döşemelerin bir kısmı halen orijinal haliyle yerinde duruyor.

Siirt Akabesi antik kervan yolu, 6 metre genişliğinde ve yaklaşık 2 km. uzunluğunda. Tarihi yol, taşların kaymasını önlemek amacıyla 3 metrede bir yolu paralel kesen taşlar yerleştirilerek inşa edilmiş ve asırlardan beri korunarak günümüze ulaşmış. Bu tarihi yol, Siirt merkezini Botan Vadisi/Çayı’na bağlar ve başta Irak ile Suriye olmak üzere birçok ülkeye ulaşımı sağlar. Arifi Paşa tarafından 19. yüzyılın ikinci yarısında yazılan Diyarbekir Seyahatnamesi’ne göre yol o zamanlar kullanılıyordu.