


Siirt Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi konferansa salonunda verilen konferansta, "Mescidi Aksa'nın yeniden Fethindeki Rolümüz" konusu ele alındı.
Prof. Dr. Abd al-Fattah el-Awaisi, konferansta yaptığı konuşmada, birileri 'Filistin ve Mescidi Aksa'dan bana ne Siirt'te otururken oralarla ne alakam olabilir?' diyenler olabileceğini hatta 'Mescidi Aksa Filistinlilerindir, bırakın Filistinliler kendi başların çaresine baksınlar ne ilgim olabilir? Filistin'i özgürleştirmek Arapların problemidir Araplar baskın' diyenler olduğunu söyledi.
Diyarbakır'ın Filistin'le ne alakası olabilir diyenlerinde olabileceğine işaret eden el-Awaisi, Diyarbakır'ın kadınları Mescidi Aksa'nın özgürleştirilmesi için çalışmalar yaptıkları ve belli adımlar attıkları için Mescidi Aksa'nın özgürleştiğine dikkat çekti.
Selahaddin Eyyubi'nin Küdüs'ü fethi ile ilgili yaptığı araştırmada Diyarbakır'lı kadınların rolü de olduğunu aktaran el-Awaisi şöyle konuştu:
"Diyarbakırlı kadınlar Selahaddin Eyyubiye "Ey Salahaddin sen bu yükü taşıyabilirmisin" diyerek bir cesaretin örneğini sergilemişler. Benim araştırdığım ve okuduğum kadarıyla Diyarbakır'ın kadınları çok güçlü erkeklerin çocuğu Diyarbakır kadınların bu filli cesaretti gösteremezler. Kadınlar Selahaddin Eyyubi'ye içerisinde Diyarbakır'ın en güzel güllerini toplayıp sıkıp yağını koku haline getirerek içerisine koydukları şişeyi Mescidi Aksa'ya sürmesi o ortamı güzel kokmasını ve bu kokunu tüm aleme salması için yaptıklarını söylüyorlar. Selahaddin Eyyubi bütün sefer ve savaşlarında bu koku yanında taşıdı ve sürekle bu kokuyu soldu ta ki Mescidi Aksa özgürleşene kadar bu koku onun yanındaydı. Selahaddin Eyyubi muharrir olarak yani Mescidi Aksa'yı özgürleştiren olarak oraya girdi ve Aksa'yı Diyarbakırlı kadınların getirmiş olduğu kokuyla Mescidi Aksa'yı kokulandırdı. Kudüs’ü fethettiğinde bu kokuyla Mescidi Aksa'nın içini yıkatan Selahaddin şunları söyler 'Ben Kudüs’ü fethettiğimde beni en çok etkileyen Diyarbekirli kadınlar olmuştur' dediği bilinir." "Diyarbakır'ın o dönemdeki kadınları bu zamanki Arap liderlerinden ve komutanlarından daha cesaretliydiler" diyen el-Awaisi şöyle konuştu:
"Diyarbakırlı kadınlar Mescidi Aksa bizim değil Araplarındır demediler bilhasaki onu bildiler, tanıdılar ve anladılar ki Mescidi Aksa bütün Müslüman ve bütün müminlerin olduğu gibi aynı zamanda Kürtlerinde malıdır. Mescidi Aksa Kürtlerinde mülküdür. Mescidi Aksa problemi bütün dünyadaki Müslümanların problemidir."


