Siirt Belediye Meclisi 2016 yılı ilk toplantısı Belediye Eş Başkanları Belkiza Beştaş Epözdemir ve Tuncer Bakırhan Başkanlığında, meclis üyelerinin katılımıyla belediye meclis toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Siirt Belediye Eş Başkanı Tuncer Bakırhan meclis toplantısının ilk günkü oturumunda yaptığı konuşmada, Bölgede ve Türkiye genelinde yoğun kar yağışı nedeniyle başta ulaşım olmak üzere yaşamın tümden olumsuz etkilendiğini ifade ederek, “ 3 gün aralıksız devam eden kar yağışı kentimizi de etkiledi. Kar yağışının başlamasıyla ile birlikte belediye olarak mevcut araç ve gereçlerimizin yanı sıra belediye çalışanlarımız ile birlikte kar ile mücadele noktasında yoğun bir çalışma başlattık ve çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Kar yağışının başlaması ile birlikte, başta ana arterler olmak üzere, cadde, sokak ve okul bahçelerinde kar temizleme konusunda ciddi çalışma yürütüyoruz. Çalışmalarımıza mevcut iş makinalarımızın yanı sıra kiralanan 14 iş makinası ve 270 çalışanımızla devam ediyoruz. Kar yağışının başladığı günden itibaren yapılan çalışmalar ile ana arterlerde her hangi bir sorun yaşanmadı. Bu konunda yoğun kar yağışına rağmen yaşanan eksiklik ve aksamalara rağmen gece gündüz demeden kar ile mücadele eden tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Belediye olarak karla mücadele konusunda iyi bir performans sergilediğimizi belirtmek istiyorum. Çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. En kısa sürede kent merkezinde ulaşıma açılmayan hiçbir ara sokak ve kaldırım kalmayacaktır” şeklinde konuştu.
Bakırhan , Son günlerde yerel basın aracılığıyla Siirt’te hoş olmayan şeyler tartışıldığını belirterek, “Kimi basın mensupları sürekli valilik ve bürokrasi ile belediyeyi karşı karşıya getirmek istiyorlar. Belediye olarak yaptığımız çalışmaları valilik veya başka kurumlar ile kıyaslayacak bir ahlaksızlığa düşmeyeceğiz. Herkes ve her kurum kendi imkânları ve olanakları ile bir çalışma yürütüyor. Bir siyasi partinin il başkanının, yapılan hizmetler konusunda kimler sınıfta kaldı anlayışını kabul etmiyoruz. Kendileri sınıf başkanı olduklarında Siirt’tin nasıl yöneltildiğini çok iyi biliyoruz. Bu nedenle yapılan açıklamalarda kullanılan üsluba azami dikkat edilmesi, aynı zamanda bir siyasi nezaket gereğidir. Bürokrasiyle yerel yönetimleri karşı karşıya getirip kavga ettirmeye kimse niyetlenmesin. Bu kentte yaşayan tüm kesimleri ve geleceği olan çocukları için herkesi bir daha sağduyulu olamaya çağırıyoruz” dedi.
Hükümet tarafından belediyeler yasasında yapılan değişiklere değinen Bakırhan,Türkiye’de yerel yönetimleri ilgilendiren ciddi tartışmalar yapıldığını, Hükümettin mevcut tartışmaları ve yerel yönetimler ile ilgili kanun hazırlıkları ile bir süpriz yapmaya çalıştığının altını çizerek şöyle konuştu. “ 21’inci yüzyılda artık dünyanın her yerinde merkezileşme, tekelde yetkilerin toplanması, tek kişinin, tek merkezin karar organı olması eleştirildiği ve bunun yerinde daha demokratik, daha katılımcı yol ve yönetmelerin tartışıldığı ve denendiği bu süreçte, Türkiye’de maalesef şimdi de büyükşehir ve belediyeler kanununda değişiklik yapmayı öngörüyor. Bu aynı zamanda DBP belediyelerini de yakından ilgilendirecektir. Biz başından beri ,yerel yönetimlerin daha fazla yetki ve olanağa sahip olmasını, mevcut sorumluluklar karşısında daha güçlü hale getirilmesini sağlamamıza rağmen, bugün maalesef daha farklı bir tablo ile karşı karşıyayız. Bunun bir çare olmadığını belirtmek istiyorum. Bu kanunlar meclisten geçebilir. Belediyelerin anahtarlarının hükümetin bir bürokrattı ya da valisi de alabilir. Ama Türkiye’yi uzun süre tek parti, tek adam sultası altında devam ettirmeleri çok zor. Cumhurbaşkanı tarafından itiraf edilen, buna benzer örnekler ikinci dünya savaşı öncesinde kimi ülkelerde yaşanmıştı. Bir de Suudi Arabistan, Katar, Saddam Irak’ında Mubarek Mısır’ında ve Kaddafi Libya’sında vardı. Yapılmak istenen düzenlemeler ile nereye gideceğimizin belli olduğu ama, iktidar hırsının gözleri bürüdüğü bu yaklaşımlar bir an önce terk edilir diye umuyorum. Türkiye daha 2-3 yıl önce, ademi merkeziyetçiliği, demokrasiyi, yerel yönetimlere daha fazla yetkinin verildiği bir dönemi tartışıyordu. Ne oldu da demokrasiden vazgeçiliyor. Biz DBP’li belediyeler olarak hükümetin mevcut belediyeler kanunda yapacağı bu düzenlemelerin, Türkiye’ye, yerel yönetimlere, demokrasiye, bir katkı sunmayacağına inanıyoruz. Halkın, seçimle belirlediği iradesi ile seçmiş olduğu insanların yetkisinin tırpanlanarak bürokrasiye, valilere veya hükümete bağlı bir memura teslim edilmesi doğru bir şey değildir. Belediyeler olarak anti demokratik uygulamalar karşısında bir figüran, bir konu mankeni olmak, katıldığımız ve tasvip ettiğimiz bir durum değildir. Yeni anayasa yapılırken, daha özgürlükçü, demokratik, katılımcı olması gerekir”
Bakırhan, konuşmasın sonunda yeni anayasa hazırlıkları çalışmalarına değinerek, HDP’nin yeni anayasa yapım çalışmalarının içerisinde olmamasının kabul edilemez ve bu sürecin dışında tutulmasının doğru olmadığını ifade ederek, “Böyle bir çalışma ne kadar kapsayıcı, ne kadar demokratik, olabilir.? Kürtlerin dışında kaldığı bir gelişme ne demokratik olur, ne adı yeni olur, ne de çağdaş ve 12 Eylül anayasasından farklı bir anayasa olur. Yeni anayasayı önemseyen bizler Türkiye’deki bütün toplumsal kesimler ve bütün siyasi partiler ile Türkiye sorunları olan ve bu sorunların çözümü için bütün zorluklara rağmen mücadele eden kesimler ile tartışılıp bir sonuca varması gerekiyor. Kenan Evren ve 12 Eylül anayasasına tabi ki hayır. Ama bu Kürk halkını, Alevileri, diğer toplumsal kesimleri, işçileri emekçileri, sivil toplum örgütlerini yani Türkiye’deki tüm renkleri dışında bırakacaksa biz buna yeni anayasa demeyiz. Tek adam anayasası deriz. Bu da Türkiye’nin Orta doğuda lider, örnek model olma rolünü yitirmesine sebep olacaktır. Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun çeşitli gerekçeler ileri sürerek HDP ile ertelediği bu görüşmelerin tekrar başlamasını ve HDP ve temsil ettiği Kürtlerin ve diğer kesimlerinde yeni anayasa yapım sürecinde bu süreçte aktif olarak rol almasını istiyoruz. Yeni anayasada Silopi, Cizre, Sur ve oradaki insanların talepleri karşılanmayacaksa ikili bir Türkiye ile yaşamaya mı devam edeceğiz. İnsanlar kendilerini sıkboğaz eden mevcut anti demokratik yasalara ve anayasalara isyan ettikleri için direniyorlar, tutuklanıyorlar, sokaklara çıkarak taleplerini dile getiriyorlar. Yeni anayasa yapılarken bunları göremeden yapılacak anayasa Türkiye’ye çok şey kazandırmaz. Bu anlamda yetkili ve sorumları aklıselime davet ediyoruz. Bu süreci de ıskalamak bizim geleceğimiz olan çocuklarımıza büyük bir kötülük olur ” dedi.
Yapılan açılış konuşması ardından Siirt belediyesi meclisinin Ocak ayı toplantısının ilk günkü oturumu, kentte yürütülen kar ile mücadele çalışmaları hakkında belediye meclis üyelerine, kriz masası yetkilileri tarafından bilgilendirilmesi ve çalışmalara yönelik belediye meclis üyelerinin görüş ve önerilerini aktarması ardından yarın saat 10’a kadar ara verildi.