Siirt Üniversitesi Öğrenci Konseyi, Siirt Üniversite Konferans Salonu’nda “Kent Sorunlarına Çözüm Arama” konulu konferans düzenledi. Salona “Belediye Eş Başkanları Üniversite Öğrencileriyle Kent Sorunlarını Tartışıyor” yazılı pankartın asıldığı konferansa konuşmacı olarak Belediye Eş Başkanlarımız Belkıza Beştaş Epözdemir ile Tuncer Bakırhan katıldı. Üniversite öğretim üyeleri ile belediye birim müdürlerimizin hazır bulunduğu konferansa çok sayıda öğrenci katıldı.
Birkaç gün önce üniversitede “Kutlu Doğum Haftası” etkinliği için bildiri dağıtan bir grubun bildirileri almak istemeyen öğrencilere saldırması sonucu gelişen olaylara ilişkin konuşan Belkıza Beştaş Epözdemir, “Bu konularda öğrencilerimizin sağduyulu olması gerekiyor. Bu seçimlere yönelik yapılan bir provokasyon olarak değerlendirilip ona göre hareket edilmelidir” dedi. Kente ilişkin sorunları değerlendiren Epözdemir, “Siirt’te kadın olmak zor, kadın başkan olmak daha zor” şeklinde konuştu. Kaldırım işgallerine değinen Epözdemir, “Bu durum kadınların sokaklarda yürümesine büyük engel oluyor. Ancak yönetime ilk geldiğimiz günle bugün arasında büyük bir fark olduğuna inanıyorum. Pilot bölge olarak seçtiğimiz Güres Caddesi’nde konuyla ilgili büyük ilerlemeler kaydettik” şeklinde konuştu.
‘Siirt’te Kadın Başkan Olmak Çok Zor’
Epözdemir’in ardından konuşan Tuncer Bakırhan’da yıllarca benzer provokasyonlarla karşılaştıklarını hatırlattı. Öğrencilerin duyarlı olması gerektiğinin altını çizerek, “Kürt halkı ve gençleri kendilerini mücadeleleri ile kanıtladılar zaten. Bugün dünyanın temel gündem maddesi Kobanê’de Kürt gençleri, kadınları ve dostlarının kazandığı zaferdir. Öğrencilerin de bunu düşünerek hareket etmesi gerekiyor. Üniversite yönetimi, Siirt’te bulunan STK’lar ve burada güvenlik amaçlı bulunan kişilerin de bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Öğrencilerin asıl konuları dersleri olmalıdır” dedi. Bakırhan, “Buradan da bir kez daha Kobanê direnişinde bedel ödeyen, emeği olan herkese minnetimizi sunuyor ve zaferi de kutluyoruz” şeklinde konuştu. Yaklaşık bir yıldır Siirt’in yönetiminde bulunduklarını hatırlatan Bakırhan, “Daha önce de bizim partimizin belediye başkanı ve çalışanları tarafından yönetilen bir kent burası. Biz mevcut olanaklarımızla kimi konularda yol alabildik, kimi konularda ise hala ciddi çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
‘Hayvanların Sokaklarda Olması Bizi Rahatsız Etmemeli’
Hiçbir din, ırk, inanç ayrımı yapmadan belediye olanaklarını herkes için kullandıklarının altını çizen Bakırhan, “Sınırlı olanaklarımızla tüm Siirt halkları için söz verdiğimiz 56 projemizi gerçekleştirmek için çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Öğrencilerin kente yönelik sıkıntı ve sorunlarına çözüm olmaya yönelik sorulara cevap veren Bakırhan, bütün sorunların temelinde Kürt sorunun yattığının altını çizdi. Yapmak istedikleri her çalışmada karşılarına Kürt sorununun çıktığını kaydeden Bakırhan, “Yerel yönetimlerin hala merkeze bağlı olması konusunda yaşadığımız sıkıntılar da bunun bir nedeni. Özerk olmamamızın getirdiği bir sıkıntıdır” dedi. Sokaklarda gezen büyük baş hayvanlara ilişkin de konuşan Bakırhan, “İneklerin, genel olarak hayvanların sokaklarda olması bizi rahatsız etmemeli. Ekolojik yaşam diyorsak buradan başlamak gerekli. İnekler bize küfür etmiyor, dövmüyor, gaz sıkmıyor, bizi niçin bu kadar rahatsız ediyor?” diye sordu. Bakırhan öğrencilere Siirt’in sorunlarına yönelik ortak çözümler bulma, çalışmalar yürütme konusunda çağrıda bulunarak, “Buluşmalarımız toplumsal barış için büyük bir katkı olacak” dedi.
Siirt’in daha yaşanılabilir bir kent olması için çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Bakırhan, “Kentimizi özelde kadınların genelde herkesin daha rahat yaşayabileceği bir noktaya taşımak bizim en büyük hedefimiz. Haftanın bir günü halkımızla bir araya gelerek sorunlarını dinliyoruz. Yine mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek mahallelerde yaşanan sorun ve sıkıntıları dinliyor ve çözüm bulmaya çalışıyoruz. Oluşturduğumuz Kent Konseyi ile Siirt’te yaşayan 140 bine yakın insanın sorununu öğrenmeye ve çözüm olmaya çalışıyoruz. Ama sınırlı olanaklarımız olduğu için çok fazla bir şey yapamıyoruz açıkçası” dedi.
Öğrencilerin yaşadıkları sorunları aktararak sordukları soruları cevaplayan Bakırhan bunları pratik sorunlar olduğunu söyledi. Türkiye’de hiçbir yerde olmayan bir merkezi vesayet sistemi olduğunu hatırlatan Bakırhan, “Birçok yatırımı projeyi gerçekleştirmek maddi olanakla ilgili. Yerel yönetimler tamamıyla merkeze bağlı bir durumda. Bu yüzden olanaklarımız çok kısıtlı ve yasalar elimizi kolumuzu bağlamış durumda. Hala merkeze bağlı özerk olmayan bir çalışma yürütüyoruz ve merkezi hükümet her kente belirli miktarda para gönderiyor. Bize gönderilen paranın büyük bir kısmıyla borçları ödemeye çalışırken geri kalan kısmıyla da işçi maaşlarını ödemeye çalışıyoruz. Yani elimizde çalışma yapabileceğimiz 50-60 bin kadar paramız kalıyor ve bu da yeterli olmuyor” şeklinde konuştu. Buna çözüm üzerine tartışmalar yürütülmesi gerektiğini kaydeden Bakırhan, “Normalde belediyelerin yerelden kendi sorunlarını belirleyerek çalışmalar yapması gerekiyor. Biz bir yol için 6 ay 1 yıl gibi bir sürede prosedürlerle uğraşmak zorunda kalıyoruz” dedi.
“Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok” diyen Bakırhan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümet daha iyi bir ülkeden bahsediyor ama yerel yönetimler konusunda sınıfta kalmış durumdayız. Burası 10 bin yıllık bir geçmişi olan bir kent. Araplar, Kürtler, Ermeniler, Asuriler, Türkler, Keldaniler, Rumlar, Yahudiler olarak yıllarca burada barış içinde yaşandı. 12 bin yıllık geçmişi olan bir kentten bahsediyoruz. Böylesine tarihi bir geçmişe ve kültüre sahip bir kentte insanlar yere tükürüyor, sokaklarda rahat gezemiyorsa, kadınlar rahat gezemiyorsa kaldırımlarda yürüyemiyorsa tabi ki yerel yönetimler, belediye kendini sorgulamalıdır. Herkes kendini sorgulamalıdır bu konuda. Burası muhafazakar bir kent olmasına rağmen tacizcin, tecavüzün, kadınların eve kapatılmasının, küçük yaşta evlendirilmenin yoğun olduğu bir kent burası. Muhafazakar ama birçok çarpıklığı da yaşayan ve yaşatan bir kent aynı zamanda. Güres Caddesi çok değişti. Eskisi gibi kaldırım işgalleri yok, çöp yığınları yok.”
Bakırhan, “Biz hala Siirt Kürdistan’ın bir kentidir dediğimiz için yargılanıyoruz. Kürt sorununun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Biz hala anadilimizde eğitim göremiyoruz. Bu mesele insan onuruna yakışır bir müzakereyle çözülmediği sürece ileriye gidemeyiz ve bu sorunları hep yaşarız. Biz de bu durumdan çok memnun değiliz. Her gün genç arkadaşlarımızın cenazelerini kaldırmamız biz çok mu mutlu ediyor. Her taziyede içimiz kan ağlıyor. Genç bedenleri toprağa veriyor. Ağıt yakan annelerle biz muhatap oluyoruz. Hükümet 30 yıllık savaşta devletin kasasından 400 milyar dolar çıktığını söylüyor. 400 milyar dolar demek daha yaşanılabilir bir ülke, yoksulluk ve işsizliğin olmadığı bir ülke demektir. Bu ülkenin daha demokratik daha refah içinde yaşaması demektir. Ama dilimizi sadece üniversitede bir enstitü açarak da yaşatamayız. Mesela Türkçenin yanında Arapça Kürtçe’de eğitim görsünler. Bununla beraber gençlerimiz de sorunlarımızı da kendi sorunları gibi görecek” dedi.
Siirt’te bir yıl içerisinde yaklaşık 14 park açılacağını kaydeden Bakırhan, “Bu parklarda engellilere yönelik çalışmalarımız var. Ama şimdiki mevcut parklarda bu konuyla ilgili sıkıntılarımız var. Eğitim Destek Evi’ne yönelik de çalışmalarımız var. Daha büyük daha nitelikli bir yer açma konusunda çalışmalarımız var. Yakın zamanda bunu da faaliyete geçireceğiz. Bu konuda sizler ve öğretmenlerden de destek ve öneriler bekliyoruz” şeklinde konuştu. Siirtli ailelerle eğitim çalışmaları yürütülmesi gerektiğini belirten Bakırhan, “Öğrenciler buna yönelik bilinçlendirme çalışmaları yürütmelidir. Önerilerinizi hayata geçirmeye hazırız. Bunun dışında ekolojik yaşam diyorsunuz ve ineklerden keçilerden rahatsız oluyorsunuz. Köpekler için bile aynı şeyi düşünüyorum ama bunun için bir farklılık gösterip köpekler için barınaklar açacağız. Bir barınma evi olacak. Hiçbir canlı hapsedilmemeli. Onlar insan değil bizim hissettiklerimizi hissetmezler diyip hapsedemeyiz. Onlar da bizim gibi hissediyor üzülüyorlar. Bu barınağı bu yüzden uzun vadeli açmayacağız. Aşılarını vs. yaptıktan sonra tekrar sokaklara salacağız. Özgürlüklerini hiçbir şekilde ellerinden almayacağız. Bence tüküren insanlardan daha iyi bu hayvanlar. Bu kadar rahatsız olmamak gerek hayvanlardan” dedi. Bakırhan, Siirt’te bölgenin hiçbir yerinde olmayan bir katı atık tesisi kuracağız artık çöpler orada öğütülecek” şeklinde konuştu.