DBP Yerel Yönetimler, Siirt’te “Toprağımızı, suyumuzu, enerjimizi komünleştirelim, Demokratik Özgür yaşamı inşa edelim” şiarıyla 2 günlük bölge konferansının startını verdi. Konferansın açılış konuşmasını konuşan Siirt Belediyesi Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel yönetimler üzerindeki merkezi vesayetin kaldırılması gerektiğini belirterek, “Kentleşme adına adeta kentlerin tükenişine tanıklık ediyoruz. Kentler mevcut halleriyle, insan ve insani ilişkiler başta olmak üzere canlı cansız olan her şeyi tüketen bir kanser hücresi gibidir ancak,Bunalım karşısında umutsuz ve çaresiz değiliz'” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Yerel Yönetimler Komisyonu öncülüğünde “Toprağımızı Suyumuzu Enerjimizi Komünleştirelim-Demokratik Özgür Yaşamı İnşa Edelim” şiarıyla gerçekleştirilen toplantıların bir diğer ayağı ise Siirt. Bölge konferansı Siirt Belediyesi Konferans Salonu’nda Siirt Belediye Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Konferansın gerçekleştirildiği salona, “Toprağımızı Suyumuzu Enerjimizi Komünleştirelim” şiarı Türkçe, Kürtçe ve Arapça olarak asılırken DBP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Çimen Işık, DBP, HDP Siirt il eş başkanları, Siirt, il, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri olmak üzere 174 delegasyon ile gidilen konferansa çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Siirt Belediyesi Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, aşırı merkeziyetçi ve devleti toplumun üzerinde gören sistemlerin çıkmaza girdiği bir çağın yaşandığının altını çizerek, şunları aktardı: “Bu bunalımın en derinden yaşandığı alan ise Ortadoğu’dur. Ortadoğu, aynı zamanda devletçi uygarlığın doğuşuna beşiklik mekândır. Bu kadim topraklar krizi en derinden yaşarken, yeni bir yaşama kapı aralayacak olanakları da bağrında taşımaktadır.”
Bakırhan: ‘Bunalım karşısında umutsuz ve çaresiz değiliz’
“Rojava’da yeni bir insanlık vahası müjdeleniyor” diyen Bakırhan, “Bunalım karşısında umutsuz ve çaresiz değiliz. Kaos her zaman olduğu gibi yeni imkânları, yeni fırsatları içinde taşıyor. Yeter ki imkânları görecek ve gerçek demokrasi açısından çözüme dönüştürecek ataklar zamanında yapılabilsin” diyerek kaostan çıkmak için Rojava’nın kendi çözüm iradesini ortaya koyduğuna dikkat çekti.
Kent yönetimlerine ‘Doğrudan katılım’ ilkesi vurgusu
Bakırhan, daha fazla demokrasi için “daha fazla toplum-daha az devlet” ilkesi esas alınarak, demokratik dönüşüm için gerekli adımların atılması gerektiğini kaydetti. “Bunun ilk adımı yerel yönetimler üzerindeki merkezi vesayetin kaldırılması olmak zorundadır” diyen Bakırhan, şöyle devam etti: “Yerel yönetimler mevcut vesayet kıskacında, merkezi yönetimin bir uzantısı olarak işlev görmektedir. Bu anlayış terk edilmelidir. AB Yerel Yönetimler Özerklik Şart’ı üzerindeki çekinceler bütünüyle kaldırılmalı, gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.” Demokrasinin yerelden kurulması gerektiği vurgusu yapan Bakırhan, Türkiye’de yerel yönetim anlayışının yabancılaştığını ve bunun önüne geçilebilmesi için “doğrudan katılım” ilkesinin hüküm sürmesinin gerektiğinin altını çizdi.
‘Kentler mevcut haliyle her şeyi tüketen kanser hücresi gibidir’
Sistem krizinin kendisini en yakıcı şekilde hissettirdiği alanın kentler olduğu vurgusu yapan Bakırhan, ” Kentler tarihsel ve kültürel dokusuna uygun kimliğini yitirmiş, ruhsuz kalmıştır. Kentleşme adına adeta kentlerin tükenişine tanıklık ediyoruz. Kentler mevcut halleriyle, insan ve insani ilişkiler başta olmak üzere canlı cansız olan her şeyi tüketen bir kanser hücresi gibidir” diye belirtti. Bakırhan, kent ve kentleşme politikalarının temelden ele alınmak zorunda olunduğunu aktardı.
Yapılan açılış konuşmasının ardından divan oluşumuna gidilirken, karar-tasarı komisyonlarının yanı sıra merkezi yerel yönetimler konferansına delege seçimi yapacak komisyon oluşturuldu. Konferans, komisyonların oluşumunun ardından ise basına kapalı olarak oturumlarına devam ediyor.