Siirt TUHAD-DER’in Güres Caddesi’nde düzenlediği basın açıklamasında konuşan Yıldırım, Cizre, Silopi ve Sur’da uygulanan sakağa çıkma yasaklarına tepki gösterdi.
İnsanların yakınlarının cenazelerinin verilmediğini belirten Yıldırım, bu uygulamanın Müslümanlık dışı bir uygulama olduğu savundu.
Bu olan bitenleri tüm tarafların sorgulaması gerektiğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:
“Herkes aklını başına alsın, herkes bir daha düşünsün. Çatışmasızlık süreci ile çatışmanın olduğu süreç arasındaki farkı çok iyi idrak temeye çalışsın. Bu iş kelle sayısı işi değildir. Bu işte bir terslik vardır. Polis ya da asker öldürüldüğünde cenazeleri götürüldüğünde ‘şehitler ölmez’ deniyor. O askerin, polislerin aileleri geride bıraktıkları çocukların da o yolu takip edeceklerine söz veriyorlar. Kürdistan’da da öldürülen her bir gencin ailesi aynı şeyi söylüyor. benimde 3 çocuğum var 5 çocuğum var 10 çocuğum var bunların hepsi bunun yerini dolduracaktır diyorlar. Onlarda şehitler ölmezin Kürtçesini söylüyorlar. Maalesef ölende Müslüman öldüren de Müslüman. Bu işte bir terslik var. Bu tersliğin bertaraf edilmesi için bütün taraflar ister PKK olsun, ister devlet, ister hükümet bir kez daha düşünmelidirler.”
-“Kelle sayılmakla bu iş çözülmez”
Daha önceden denenmiş ve başarılı olunamamış yöntemlerle yaşanan bu problemin çözülemeyeceğine dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
“Aynı Müslüman ümmetin çocuğu için ‘Şehit namırın’ deniliyor, öbür çocuğu için de ‘şehitler ölmez’ deniliyor. Her ikisinin ailesi de yerini geride kalacak evlatlarıyla dolduracaklarını söylüyor. Bunun böyle olmasını isteyen, böyle devam etmesini isteyen zihniyetler var. Karanlık zihniyetler var. Hep birlikte bunun önüne geçelim. Yoksa kelle sayılmakla bu iş çözülmez. Yüzlercesini öldürdük demekle bu iş çözülmez. Yüzlerce binlerce gerilla öldürmekle bu iş hallolmuyor. Yüzlerce binlerce asker ve sivilin de öldürülmesiyle bu iş hallolmuyor. 30 yıldır 40 yıldır kan dökmekle, öldürülen kişilerin kellesi sayılarak bu iş çözüldü mü ? Çözülmedi. Asit kuyularıyla çözüldü mü ? Çözülmedi. Peki niye denenmiş olan bir şey tekrar deneniyor. Onun için diyorum ki bu işte bir terslik vardır. Olan zavallı halka ve çocuklarına oluyor.”